ENGELLİLERİ GÖRMEK: VİCDANIN AYNASI
Toplum olarak kendimize sormamız gereken en sert soru şudur: Engellileri gerçekten görüyor muyuz, yoksa sadece gözümüzün önünde oldukları için varlıklarını kabulleniyor muyuz?
Çevrenizde kaç engelli birey tanıyorsunuz? Kaç kez hayatlarına dokundunuz, dertlerini dinlediniz, gözlerinin içine bakıp onları anlamaya çalıştınız? Cevabınız azsa, işte bu toplumun en derin ayıbıdır.
Engellilere merhamet gösterdiğinizi sanmak, onları aciz ilan etmek demektir. Onları özgürlükten mahrum bırakmak, haklarını ellerinden almak demektir.
Karşıdan karşıya geçemeyen, filmi tek başına izleyemeyen, kitabı kendi başına okuyamayan bir bireyin suçu yoktur; sorun sistemin, altyapının, toplumun farkındalığının eksikliğindedir. Sesli betimlemeli filmler yoksa, kabartma kitaplar yayımlanmıyorsa, erişilebilir alanlar oluşturulmuyorsa, eksik olan engelli birey değil, toplumdur.
Şundan herkes emin olsun: Bir bireyin ailesinde engelli varsa, herhangi bir siyasetçinin ailesinde engelli varsa, hatta hayatın her alanında etkili birinin yanında engelli bir aile üyesi varsa, emin olun onlar engellilere iyi davranıyor, yanlarında oluyorlar.
Ama ya ailesinde engelli olmayanlar? Çoğu zaman unutuyorlar; engellilik her an kapınızı çalabilir. Bir kaza, ani bir hastalık, beklenmedik bir olay… Her an, her dakika, her saniye.
Düşünün bir an… Bir iş yerinde, bir okulda, bir otobüste bir engelliyle yan yana geldiniz. Onunla gerçekten ilgilendiniz mi, yoksa sadece “orada” olduğunu gördünüz mü? Engellilik sadece başkasının sorunu değil; her an sizin hayatınıza dokunabilir.
Biz merhamet dilenmiyoruz. Biz acizlik taşımıyoruz. Biz eşit hak istiyoruz. Kendi işimizi kendimiz yapabilmeyi, kendi yolumuzu kendi adımlarımızla çizmeyi istiyoruz. Eğitimimizi aldık, bilgi ve yeteneklerimiz var; ama sistem buna hazır değil.
Toplum, en zayıf halkasına nasıl davranıyorsa, kendisine öyle değer biçer. Biz buradayız. Biz varız. Biz güçlüyüz. Kendi hayatımızı, kendi kararlarımızla yaşamak istiyoruz. Bizi anlamak istemiyorsanız bile, varlığımızı görmezden gelemezsiniz.
Sessiz kaldığınız her an, toplumun vicdanı uyumuyor; sadece kendinize verdiğiniz değeri sorguluyorsunuz.
Yorumlar
Kalan Karakter: