ENGELLİ OLMAK: GÖRÜNMEYENİ GÖRMEK, DUYULMAYANI HİSSETMEKTİR
Bir dokunuşla dünyaları değiştirmek mümkündür. Engellilik, sadece bir bireyin fiziksel ya da duyusal farklılıklarıyla tanımlanmaz. Bu kavram, toplumun zihinlerinde şekillenen, kimi zaman acımasızca dışlayan, kimi zaman da farkına varmadan sınır çizen bir algının ürünüdür. Her engelli birey, aslında içinde sonsuz bir potansiyel taşır. Bu potansiyel, ancak doğru bakış açısıyla, sevgiyle ve empatiyle ortaya çıkarılabilir.
Görmeyen bir birey karanlıkta değil; sizin ilgisizliğinizde kaybolur. Duymayan biri sessizliğe hapsolmaz; sizin sabırsızlığınızda boğulur. Yürüyemeyen biri yerinde saymaz; sizin önyargılarınızda takılı kalır. Asıl engel, kalpte başlar; düşüncede büyür. Ama anlayış la, saygı yla, farkındalık la aşılır. Empati , sadece birinin yerine kendimizi koymak değildir. Empati, onun sessizliğini duymak, karanlığını anlamak ve yavaş adımlarını sabırla beklemektir.
👁🗨 Görmeyene gözle değil, gönülle bakmaktır. Duymayana sesle değil, kalple konuşmaktır. Yürüyemeyene uzanan el, sadece yardım değil, dostluktur. Engelli bireylerin hayatları “farklı” olabilir ama bu farklılık bir eksiklik değildir. Onların yaşamları; sabrın, direncin, inancın ve insanlık onurunun simgesidir.
Onlar bize, modern dünyada unutulan insan olma meziyetini hatırlatırlar.
Onlar, sessiz çığlıkların, görünmeyen savaşların ve her gün yeniden doğan umutların adıdır.
Ne zaman bir engelliye sadece gülümsediğimizde, aslında boşluğa konuşuruz. Çünkü onunla iletişim kurmak için söz gerekir , dokunuş gerekir , anlayış gerekir .
Ne zaman bir işitme engelliye bağırarak bir şey anlatmaya çalışırsak, sadece kendimizi yorarız. Çünkü onunla buluşmak için göz teması gerekir , jest gerekir , sabır gerekir .
Toplum olarak bize düşen, sadece fiziki engelleri kaldırmak değildir. Asıl kaldırmamız gereken, kalbimizdeki önyargılardır.
Asıl inşa etmemiz gereken, erişilebilir yollar değil, duygudaşlık köprüleridir.
Asıl sahiplenmemiz gereken, engelli bireylerin hayatı değil; onların özgürlüğüdür, haklarıdır, onurlarıdır. Engellilik, bir kader değil, bir çeşit başka yaşam biçimidir .
Ve her birey, bir gün engelli Dr olabilir. Ama herkes, her gün biraz daha vicdanlı , biraz daha anlayışlı olabilir.
Haydi hep birlikte;
Onların değil, bizim değişmemiz gereken yönlerimizi keşfedelim.
Onları “özel” diye etiketlemek yerine, içimizdeki özel olanı ortaya çıkaralım.
Yorumlar
Kalan Karakter: