JAPONYA VE ONURLU BAŞBAKANI
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Asya’nın doğusunda Pasifik okyanusu kıyısında volkanizma ile oluşmuş bir ada ülkesi Japonya. Bize göre çok zor doğal koşulların yaşandığı bir ülke.
- Deprem, tusunami, tayfun ve volkanizma gibi doğal afetler yoğun yaşandığı
- 377 815 km2 yüzölçümün %71 i dağlık . Bizim yarımız kadar bile değil.
- Yeraltı ve yer üstü kaynakları bizim kadar olmayan
- Tarım alanları yetersiz.
- Ama bu ülke otomotiv, robotik ve elektronik endüstrilerinde küresel bir lider ve dünyanın 4. ekonomisi olmuş. Bu gün kişi başına düşen milli gelir 41 bin dolar. Enflasyon %2.7, faiz ise %0,5.
Dağlık, volkanik bir ada ülkesi olan Japonya, doğal kaynakları yetersiz olmasına karşın mühendislik eksenli araştırma ve geliştirmeye dayalı sanayi ürünleri üreterek bugünkü ekonomik başarıyı sağlamıştır.
NEDİR BUNUN SIRRI
Bu başarı ülkeyi yöneten siyasilerin vatan sevgisidir. Ülkenin coğrafi ve jeolojik özelikleri çok iyi incelemişler ve ona göre bir kalkınma modeli belirlemişler. Samimi bir şekilde planlı bir çalışma anlayışı ile bugünkü başarıyı yakalamışlar. Bir taraftan çok yoğun yaşanan doğal afetlere karşı vatandaşını korumasını bilmişler. Diğer taraftan kalkınmış güçlü bir dünya ülkesi olmuşlar.
Bu adamları yürekten kutluyorum. Umarım bu başarı onurlu ve çalışkan siyasiler her ülkeye nasip olur.
İşte onun onurlu Başbakanı Shigeru Işiba geçtiğimiz ay istifa etti.
İşiba, seçimlerde partisinin aldığı yenilginin sorumluluğunu üstlendiğini, sonuçlar nedeniyle Başbakanlık ve partisinin Genel Başkanlığı görevlerinden istifa edeceğini açıkladı. ’'Ben mutlu olduğum sürece sorun yok' diye düşünen bir partiye dönüşmemeliyiz diyerek. Hoşgörü ve kapsayıcılığın var olduğu gerçek bir halk partisi olması gerekir. Görevimden bu şekilde istifa etmek zorunda kaldığım için Japonya halkından özür dilerim. Gerçekten üzgünüm. Kamuoyunun özellikle siyaset ve para konularına olan güvensizliğini halen gideremedik. Bu, benim en büyük pişmanlığım." dedi.
Seçimlerde başarısız oldum. Ülkeme, milletime ve partime zarar vermek bana yakışmaz dedi, halkından özür diledi ve istifa etti.
Hatta halkı için intihar eden siyasilerde olmuştur.
1995 Kobe depremi. Sabah 7,46, büyüklük 7.2 ve 6200 can kaybı.
- Depremin üçüncü günü Kobe belediye başkanı şehre su veremediği için intihar etti. Çünkü şehrin alt yapısı tümüyle yıkılmıştı.
- Depremden 14 ay sonra, Kobede zayıfça bir adam arabasıyla benzin istasyonuna gelir ve elindeki bidona kerosen doldurduktan sonra tekrar arabasına binerek Kobe şehrine hâkim bir tepeye çıkar. Dizlerinin üzerine çöker, iki elini birleştirip yıkılmış ve toparlanmaya çalışan şehirdeki Kobelilerden özür diledikten sonra bidondaki keroseni üzerine döküp kendisini yakar. Bu kişi Kobe Belediye Başkan Yardımcısı Tagumi Ogawa, 14 ayda yeni evler inşa ederek, Kobelileri evlerine yerleştireceğine söz vermişti başaramadı ve o onurlu adam kendini yaktı.
İşte Japonya mucizesi bu onurlu siyasiler sayesinde olmuştur.
Gelelim bizim siyasetçilere. Ülkeyi bu hale getiren ve gelmesine vesile olan çok meşhur siyasetçilerimize. O kadar çoklar ki say say bitmez. Ama yakın tarihimize bir bakacak olursak pes diyebileceğimiz bazı siyasetçilerimiz var ki neden bir Japonya olamadık, neden bugünlere kaldığımızın açık bir cevabı niteliğindedir.
Kemal Kılıçdaroğlu
- 13 yıl Genel Başkanlık yapmış ve tek seçim kazanmamış ve asla istifa etmeyi düşünmemiş.
- Muhalefet 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin onun adaylık dayatmasından dolayı kaybetmiş. Yine istifa etmemiş.
- Kurultayda parti yönetimini kaybetmiş. Fakat sanki dünyaları yıkılmış. Bir türlü bu kaybetmeyi kabullenmemiş. Hala o hayal peşinde koşuyor.
- Şimdi ise acaba beni kayyum atarlar mı diye bekliyor.
Hani siyaseti ülke için değil de kendi için yapanlara bir örnek.
Recep Tayyip Erdoğan
- Yıl 2002 Üç Y dedi. Çay simit hesapları yaptı ve daha başka sözler vererek milleti ikna etti ve tek başına iktidar oldu. Az değil koca 23 yıl.
- Başarılı olamadın. Ülkenin hali ortada. 31 mart 2024 yerel seçim sonuçlarına göre 2. parti olmuşsun. Bunun anlamı artık bu millet seni istemiyor. O zaman ya istifa edersin ya da milletin hakemliğine baş vurursun. Ama bunun yerine kalmak için ısrar ediyorsun. En fazla seçimlere kadar kalırsın.
İşe bir Japon Başbakan seçimde başarısız olunca, milletim beni istemiyor demiş ve hem Başbakanlıktan hem de parti Genel Başkanlığından istifa etmiş.
Ülkem adına çok üzgünüm neden bizde bu siyasetçiler yok ya da çok az var. Çoğunluğu siyaseti bir çıkar ve rant aracı görüyor. Hele iktidar olunca da adeta birbirleri ile yarışıyorlar. İşte bazı Bakanlar kendileri, eşleri, çocukları bir çok yolsuzluk olayında adları geçti, Bu ülke bir Ruhsar Pekcan olayını unutmadı. Reza Zarrap dan rüşvet alan bakanları unutmadı. Organize suç örgütü liderleri ile boy boy fotoğrafları olan bakanı unutmadı. O kadar çok ki say say bitmez.
Hele Bir Belediye Başkanı var ki İ. Melih Gökçek. Hakkında 97 suç duyurusu var, ama herhangi bir işlem yok. Hele bir Anka park rezaleti var ki 801 milyon dolara mal olduğu ifade ediliyor. Şimdi bir çöp park olmuş. Ankara’nın bunca sorunu varken nereden çıktı bu rezalet park. Ayrıca Ankara’yı parsel parsel sattı diyorlar. Ama hala bir soruşturma yok.
Görevinden de istifa etmedi. İstifa ettirildi. Neden. Şimdi ise Mansur Yavaş hakkında konuşuyor.
Mansur Yavaş dürüst bir adam. İşini iyi yapan bir adam. Bunu halk diyor. %60 oy vermiş. Bu adamı için çaldı diyemiyorlar. Bula bula ne buldular, bazı milli bayramlarda düzenlenen konserlere fazla para ödemişsin diye soruşturma açıldı. Bu konserlere yaklaşık 154 milyon TL(3.2 milyon dolar) ödenmiş. Neymiş görev kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal.
Şimdi soruyorum bir çöp olmuş parka 801 milyon dolar kamu zararına bir işlem yapmayacaksın, ama 3.2 milyon dolar mili bayram konserlerine soruşturma açacaksın. Bunun adı ikili hukukdur. Bu ülke bu anlayışla bugünlere gelmiştir.
Bir Japonya olabilmemiz için Işiba gibi siyasilere çok ihtiyacımız var. Ama eninde sonunda olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: