Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra,tek kutuplu dünyanın jandarmalığını ABD yapıyordu. Süreç içerisinde ABD ile rekabete tutuşan Çin, Rusya ile birlikte Batı dünyasına karşı yeni bir güç oluşturdu.
Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesi ile birlikte ABD,dünya ile olan ilişkilerinde değişikliklere gitti. Ancak yapacağı değişiklikler tamamen netleşmiş değil. Avrupa’ya kendi güvenlik paktınızı kurun diyor. İthalat yaptığı ülkelere gümrük vergilerini artırdı. En kadim dostu İsrail ile birlikte Filistin’de başlattığı katliamları, bütün İslam ülkelerine yaymak istiyor. Avrupa’ya kendi güvenlik paktınızı oluşturun
derken insan hakları, özgürlük, demokrasi gibi konulara takılmayın, Türkiye’ye de bu pakt içerisinde yer verin, çünkü onların güçlü bir kara orduları var diyor. Bu haliyle dünya üzerinde askeri, siyasi ve ekonomik gücünü ortaya koyuyor.
İzleyeceğimiz milli politikada rehberimiz Kuran-ı Kerim olmalıdır. Kuran’da hak, hukuk, insan hakları, ekonomi, siyaset, sosyal her konuda çözüm vardır. Elimizde Kuran gibi bir rehber ola ola,emperyalist gavurlarının arkasına takılmak niye, anlamış değilim.
Görünen o ki Kuran’ın öğütlerini hayata geçireceğimize, iktidarı ve muhalefeti ile, İslamın çıkarları doğrultusunda siyaseten kullanılmış olmasıdır. Geriye Çin-Rusya, ABD, AB emperyalist gavurlardan birinin peşine takılmak kalıyor.
Bir ara Çin-Rusya blokuna karşı sempatı duyduk ancak olmadı. Aradaki ticaret hacmi ve Türk işbirlikçi burjuvazisinin tavrı ile birlikte,ABD’de başkanlığı tekrar Trump’ın kazanması, bu konu şimdilik tartışılmıyor. Trump, AB’den dahi uzaklaşarak, kendi emperyalist gücüne has bir dünya siyaseti geliştirmek istiyor. Birlikte olduğu ve olacağı ülkelerin rejimi kendisini fazla ilgilendirmiyor. Ayrıca bizim de içinde bulunduğumuz bölgenin haritasını İsrail ile birlikte yeniden çiziyor. Bölgede kendine ve İsrail’e bağlı bir Kürt devleti oluşturuyor.
Bu konuda Körfez ve Ortadoğu’daki sözde İslam!! ülkelerinden de destek alıyor. ABD’nin birlikte olacağı ülkelerin rejimini önemsememesi ve bölgedeki hakimiyeti, iktidar partisi için cazip
gözüküyor. Avrupa ise Trump’ın Avrupa’ya demokrasi işini boş verin, Türkiye’yi aranıza alın demesine rağmen Avrupa,istediğimiz yasaları çıkartmamış almayız diyor. Avrupa’nın bu talebi de
CHP’nin ağzını sulandırıyor. İşbirlikçi burjuvazinin tavrıda yine AB’den yana,çünkü varlığını onun sayesinde sürdürüyor. En iyisi ülkemizin geleceği için tüm menfaatleri bir yana bırakıp, islam ışığı altında kendimize has milli ekonomiyi yaratmak gayesiyle bir araya gelmemizdir.
Yorumlar
Kalan Karakter: