Dünyada herkes demokrasiden bahsediyor
Değil Türkiye'de, dünyada siyasetle ilgisi olan herkes demokrasiden, insan haklarından bahsediyor. Tekelci ülkeler dahil, demokrasi ile yönetildiğini söyleyen ülkelerin hepsi yalan konuşuyorlar. Kapitalist devlet yapısı ülkedeki egemen sınıfların, yani kapitalistlerin menfaatine dayanır. Yasalar kapitalizmin çıkarlarına göre düzenlenmiştir.
Sayıları toplum içerisinde bir avuç olmasına rağmen, milli gelirin önemli bir kısmını burjuvazi sınıfı yer. Ülkelerdeki demokrasi ile, sömürücüler ve sömürülenler arasındaki ilişkiler, kapitalist ülkelerdeki rejimleride belirler. Sömürüye karşı halkın başkaldırmasının dozu, aynı zamanda ülkelerdeki demokrasiyi ve siyaseti de belileyen en önemli etkendir. Başkaldırıların sonlandırılması, devletin bazı tavizleri ile yozlaştırılmaya çalışılır.
Eğer bu konuda başarılı olunamıyor ve olaylar artarak devam ediyorsa, peşinden sıkıyönetim ve darbelere başvurulur.
Çin ve Rusya sınıf diktatörlüklerini yine bir kapitalist devlet biçimi olan faşist diktatörlüklerle sürdürüyorlar. Kendilerini demokrasinin beşiği olarak tanımlayan ABD ve AB'nin ise hizmet ettikleri sınıf açısından, Çin ve Rusya'dan hiçbir farkları yoktur. Farkları normal zamanlarda batının, halka karşı demokratik haklar ve gelir dağılımında biraz daha töleranslı duruşudur. Çalışanların, emeklilerin bir takım demokratik- ekonomik taleplerini biraz ısrarcı bir şekilde dile getirmeleri, demokrasileride, insan haklarınıda ortadan kaldırmış oluyor. Meseleyi faşist yöntemlerle çözmeye çalışıyorlar. Fransa'da, İngiltere'de, Almanya'da olduğu gibi...
Bizde de özellikle Batı emperyalistleri ile ilişkilere dayanarak, ülkemizde kapitalist bir ekonomik yapıyı sürdürmeye çalışıyoruz. Çin ve Rusya'da faşizm yoluyla sürdürülen bir kapitalizm var. Batı'da kapitalizmin gelişimi iç dinamizme dayandığı için, bazı demokratik haklar çalışanlar üzerinde vazgeçilmez hassasiyetler yaratmıştır. Ekonomik kurallar ve toplumun üst yapısı bu kurallar üzerinde şekillenmiştir. Bizde ise AB'ye muhtaç ve kendi içerisinde hiçbir ahlaki yapısı bulunmayan, denetimden uzak, vahşi bir kapitalizmin sınıf egemenliği var.
Böyle bir altyapı haliyle devletin bütün kurumlarınıda kendine benzetmiş durumdadır. Nasıl toparlanırız? Devletimizi bir sınıf devleti olmaktan kurtarıp, milli bir devlet yapısına dönüştürmekle, temelleri millete dayanan bir devletin ve milletin üst yapısını manevi değerlerimizle taçlandırarak, dünyada ve İslam aleminde örnek bir model oluştururuz. Biz her şeyiyle zengin kaynaklara sahip bir ülkeyiz. Bizim ne ABD'ye, ne AB'ye, ne Rusya'ya, ne de Çin'e el açmamız gerekmez.
Yerli ve yabancı hırsızların ülkemizden çaldıklarının geri alınması bize yeter... En önemlisi bizim ilahi bir rehberimiz var...
O'nun bize öğütlerini hayata geçirirsek, hem bu dünyada, hem ahirette huzur buluruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: