Filistin'de ateşkes dünyanın en önemli konusu!
Şu anda dünya gündeminin en önemli konusu, İsrail ile Filistin arasında ateşkesin ilan edilmesi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanabilmesidir. Harabeye dönmüş Gazze’nin tekrar yaşanabilir bir hale getirilebilmesidir. Türkiye’nin kendi iç sorunu olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz coğrafyayı da yakından ilgilendiren , sunide olsa bir Kürt sorunu var.
Bu sorunu yaratan ve halen dışarıdan yönlendirmeye kalkışan ise, ABD emperyalizmidir. İlk süreç başlatıldığında bu süreci istemeyen güçler, halkın milliyetçi duygularını istismar ederek, dış güçlerle birlikte bu süreci provake etmişlerdi. Ellerindeki en önemli malzeme ise,Habur sınır kapısından gelen PKK’lı bir grup için sınır kapısında kurulan mahkemeler ve bu grubun bölgede büyük kalabalıklar tarafından karşılanması, atılan ayrılıkçı sloganlardı. Bu durum sürece karşı olanlar için bir fırsat olarak değerlendirildi ve süreç içerisinde PKK’nın samimiyetten uzak, her defasında çıtayı yükselten talepleri süreci sonlandırdı. Samimi değildiler, çünkü onların amacı kırsal bölgelerdeki yenilgiyi, yeni bir aşamaya taşımak, mücadelenin temel alanı olarak kentsel bölgeleri seçmeleriydi.
Şimdiki talepleri ise siyaseten legalleşmeleri ve buna benzer bazı konular hususunda ileri sürdükleri taleplerin yasallaşmasıdır. Niyetlerini sorarsan iyi niyetliler.!! Ancak onlarda biliyor ki legalleşme, bazı siyasi konularda ve en önemlisi Suriye’deki Kürtlerin konumu açısından,Türkiye’ye yakın durmayı tercih etmişlerdir. İlk süreçte, bu sürecin kefelerinin kuyumcu terazisi gibi hassas olmalarını, bir tarafı memnun ederken,diğer tarafı rahatsız etmememiz gerektiğini ve şu anda Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olmasının büyük bir şans olduğunu, kronikleşmiş bir meseleyi çözme cesaretini ancak Tayyip Erdoğan’ın gösterebileceğini belirtmiştim. PKK’nın sorumsuz talepleri yanında, Habur olayları, samimiyetsizlikleri, süreci istemeyen iç ve dış güçlere büyük bir malzeme olmuş ve süreci bitirmiştir.
Şimdi yine bu sürece destek veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de bulunmaktadır. Bu durum süreçte çabuk tepki verebilecek milliyetçi kesimlerin yumuşamasını sürecin ılımlı havada geçmesini sağlayacak önemli bir fırsattır. Bir daha cesareti ile ne Tayyip Erdoğan gibi bir lideri, ne de Bahçeli gibi milliyetçi bir lideri bulmak zordur. Bu yüzden PKK’nın attığı adımları ve niyetini çok hesaplı bir şekilde ayarlamalıdır. Aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkartmış olurlar. Sürecin sorumluluğunu sadece Kürtlere yıkmak olmaz. Aynı duyarlılığı Türk kesiminin de göstermesi gerekir. Herkes iyi niyetle, samimi davranırsa, ülke olarak kronikleşmiş bir meseleyi hep birlikte çözmüş olacağız. Yapılacak yanlışlar ülkeyi çatışmalara sürükler. Ondan sonra da kimse kusura bakmasın, adına faşizm mi dersiniz, zorbalık mı dersiniz yeni uygulamalar, milletini ve samimiyetsiz olanları üzer.
Önceleri sebep Habur’du, şimdi yine DEM eliyle sorumsuzca Apo üzerinden yapılan açıklamalar
süreci gerebilir. Apo’yu tanıyan ve uzun süre hücre yatmış biri olarak, sürecin daha sağlıklı yürüyebilmesi için,Apo’ya cezaevi sınırları içerisinde 50-60 metrekare bir ev yapılmasını, görüş, TV, kitap gibi konularda esnek davranılmasının doğru olacağını söylemiştim,dünyayı başıma yıkmışlardı. Şu anda DEM’in Apo’nun serbest bırakılmasını istemesi, barışın sabote edilmesi için önemli bir malzemedir.
Adalet Bakanımızın’da belirttiği gibi ancak cezaevi şartlarının çalışmalara daha uygun bir hale getirilmesi konuşulabilinirki, bence bu aşamada bu bile yanlış. İkincisi Apo’nun basından şikayetçi olması meselesi, Süreç karşıtları tarafından yeni bir malzeme olarak yaratılmaya çalışılıyor. Apo hem demokrasiden, hem basın da bazı haberlerin kısıtlanmasından bahsediyor ve bunun bir çelişki olduğu, Apo’nun faşizanca düşündüğünü ve devlete bu konuda emir verdiği gibi söylentiler yayıp, süreç baltalanmak isteniyor. Malzeme yaratmamak içinde bin düşünüp, bir konuşmak lazım…
Barış halkın kendisi içerisinde oluşur. Bence halkın içerisindeki var olan barış yıkılmak isteniyor. Emperyalizm milletimizin, Müslümanların birliğinden rahatsız oluyor. Halkı hesaba katmadan yapılan bir barış, devletle-PKK arasında yapılan bir barış olurki, bu da uzun süreli bir barış olmaz. Sürekli menfaatler ön plana çıkar, zararı milletimiz ve devletimize olur.
Yorumlar
Kalan Karakter: