BU AKIL MI ÇÖZECEK
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Nasıl bir akıl .
Yargı kumpasları ile iktidarda kalmayan çalışan bir akıl.
Kumpaslarla muhalefeti sindirmeye çalışan bir akıl.
Kumpaslar nedeniyle yükselen dövizi frenlemek için Merkez Bankası döviz rezervini eriten ve milleti mağdur eden bir akıl.
Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarda zirve yapan bir akıl.
İşet bu akıl ülke sorunlarını çözecekmiş.
Son sözümü baştan söylüyorum. Bu iktidar aklı ülkenin hiçbir sorununu çözemez. Çünkü sorunları yaratanlar sorun çözemezler.
Artık vatandaş bunun farkında. Turpun büyüyü heybeden diyerek bir şey varmış gibi vatandaşı kandıracağını zannedenler her zaman olduğu gibi yine kandırıldılar. Yozgatlı çiftçi ne diyor. ‘’Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez. Hukukla ve adaletle yönetilir’’. Ülkenin çitçisi aklı. Ne kadar doğru bir tespit. Toplumun her kesimi bunun farkında.
Sorunlar bilimsel akılla çözülür. Yalanla çözülmez. İhanetle çözülmez. Hele hele sık sık kandırılan akılla hiç çözülmez. Tek amaçları iktidar ve rant devam etsin. Buna karşı çıkan herkesi haksız ve hukuksuz bir şekilde içeri atan bir otoriter bir yönetim.
Çok sorunumuz var.
En önemli sorunlarımızdan birisi deprem.
Türkiye depreme hazır mı. Hazır olmadığını bilmeyen yok. Her zaman olduğu gibi depremlerde çok sayıda can kayıpları veriyoruz. Yerleşim merkezleri enkaza dönüyor. Vatandaş acılar içinde kıvranıyor. Yönetenler utanma pazarı birkaç gün sonra gelerek sıkılmadan aynı laflar eder ve sonra çeker giderler. Yalan ve palavra siyasete devam.
KAF(Kuzey Anadolu fayı). Anadolu da en büyük depremleri üretmiş, üretmeye devam ediyor. Bundan sonrada üretecek. 1939 Erzincan da başlayan kırılma periyodu Marmara denizine kadar gelmiş yaslanmıştı. Nihayet, Yıl 1999. 17 ağustos sabah 03.02, 7.4 büyüklüğünde İzmit-Gölcük depremi oldu. Meclis araştırma raporuna göre 18 373 kişi ölmüş, 48 902 kişi yaralanmış. Sanayi bölgesi olan Marmara bölgesi bundan etkilenmişti. Fayın Marmara içinden geçen kollarını kırılması kaçınılmazdı. Bu konuda bilim adamlarını çoğunluğu hem fikirdi. Onun için başta İstanbul olmak üzere Marmara çevresinin deprem riski altında olduğu yıllarca söylendi. Tam 26 yıl geçti. Hiçbir önlem alınmadı.
- 1999 depremi nerdeyse unutuldu ama,
- 23 Nisan 2025 Silivri depremi tekrar hatırlattı. 6.2 büyüklükte. Belki de son ikaz gelmişti.
- Artık Kumburgaz, Avcılar, Adalar fay kolları kırılması bekleniyor. Yani İstanbul deprem riski devam ediyor.
- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul da her üç binadan biri depreme dayanıksız olduğu ifade etti.
- İktidar bakalım ne yapacak. 23 yılda ne yaptılar bilen var mı.
- Onlar şu an meşguller. Rant İstanbul projesi ile uğraşıyorlar.
Silivri depremi sonrası Üç bakan yan yana depremle ilgili konuşuyorlar: Orta olan Murat Kurum sanki yeni kurulmuş bir iktidarın yeni bakanı gibi konuşuyor. Bakın ne diyor’’ İstanbul’un tek gündemi var. O da deprem. Onun için artık taşın altına elimizi değil gövdemizi koymalıyız.’’ Resmen dalga geçiyor. 2018 de Bakan olmuş. Gelmiş gitmiş ama hala Bakan. Adama sorarlar;
- 7 yıl neredeydin.
- 2018 imar barışı adı altında imar affı ile imara aykırı, ruhsatsız olan 7 milyon 969 yapıya yapı kayıt belgesi veren sen değilmisin.
- Elazığ ve Kahramanmaraş depremlerinde denetimsiz kayıt belgesi verilen binalardaki can kayıpların sorumlusu sen değilmisin.
- İliç altın madeni ÇED raporunu sen vermedin mi.
- İstanbul’un yüreğine 253 gökdelen hançeri vurmadınız mı.
- 14 deprem toplanma alanına AVM ve gökdelen dikenler bu iktidar değil mi.
23 yıllık iktidar ve onun Bakanı şimdi çıkmış İstanbul’un deprem sorununu çözeceğini söylüyor. Artık kimse size inanmıyor. İstanbul’un deprem sorunu çözmek isteyenler şimdiye kadar;
- Kentsel dönüşüm projeleri tamamlardı.
- Yapıların depreme dayanıklılık testleri yapardı.
- Güçsüz yapılar ya güçlendirilir ya da yeniden yapılırdı
- Toplanma alanlarına AVM ve gökdelenler yapılmazdı
- Hangisini yaptınız. Yapmadınız.
Düşünün Silivri depremi sonrasında AFAD İstanbul da toplantı yapıyor. Halkın seçtiği İBB Başkanı Silivri de tutuklu. Bu toplantıda İBB yönetiminden tek kişi yok. Peki bu toplantıda ne karar aldınız bilen var mı. Toplum artık bu algı oyunlarını yemiyor.
Deprem hiç umurlarında değil. Asıl asrın rant ve ihanet projesi ile yatıp, onunla kalkıyorlar. Çünkü sözleri var. Kime, arsa sattıkları Araplar ve Katarlılar ve diğer yabancılara. Ayrıca kendi yakınları ve tanıdıkları da aldıkları arsalar nedeniyle bu projenin peşindeler.
Dünyanın gözdesi olan İstanbul uğradığı ihanetler yüzünden bir rant şehri oldu. Öyle dediler‘’ Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum."
Ey güzel İstanbul
- Senin güzelliğini yok etme peşindeler.
- İmar değişiklikleri ile rantına doyamadılar.
- Beton yığınına çevirdiler
- Depreme karşı seni koruyamadılar.
- Rant kanal projesi ile yeni bir ihanetin peşindeler.
Bu aklın ülke sorunlarını diye bir derdi yok. İstanbul deprem sorunu diye hiç bir derdi yok. Akıllarındaki tek şey rant. Doymak bilmiyorlar.
Yorumlar
Kalan Karakter: