NASIL GELDİLER NEDEN GİTMEK İSTEMİYORLAR
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş
Ülkenin sahibi millettir. İktidarı millet tayin eder. Evet sizi tayin etmişti ama artık gidin diyor. Çünkü milleti bin pişman ettiniz. Gitmemek için direniyorsunuz ama boşuna. Kurumları kullanarak kalmanız mümkün değildir. Çarşı, pazar ve sokak artık kararını vermiş. Yeni bir iktidar istiyor.
Gelişleri de çok ilginç, gitmemek için direnmeleri de çok daha ilginç. Bu ilginçliklerin sebebi olan siyasi figürler ne yazık ki ortada yoklar. Görünen o ki çıkar ilişkilerine dayalı rezil bir siyaset.
Demokratik modern ülkelerde başarısız iktidarlar ülkeleri daha fazla zarar görmesin diye onuru ile istifa eder çeker giderler. Bizimkiler çok başarılı. Ülke güllük gülistanlık. Millet halinden memnun. Onun için istifa ne kelime. Öyle yapışmışlar ki koparmak ne mümkün.
NASIL GELDİLER
Yıl 1994. Ülke siyasetinde önemli bir dönüm noktası.
Merkez sağ partiler bölünmüş, sosyal demokratlar bölünmüş. Bu siyasi ortamda yerel seçimler yapıldı. Hani diyorlar ya İstanbul’u alan Türkiye’yi alır. Evet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi yapıldı.
Sonuç, merkez sağ iki partinin(ANAP-DYP)oyu %37.60, Sosyal Demokrat iki parti (SHP-DSP) oyu %32,68 olmasına karşın, Refah Partisi adayı R.Tayyip Erdoğan %25,19 ile İstanbul belediye başkanı oldu. Artık sıra Türkiye’yi almaya gelmişti. Evet o süreç başlamıştı.
Bu kadar düşük oyla Erdoğan’ın İBB başkanı olmasının sorumluları Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve çok büyük saygı duyduğum Bülent Ecevit’dir. Ülkeyi bekleyen siyasi tehlikeyi göremediler ve şahsi siyasi çekişmelerinin faturası ülkeye çok ağır olmuştur. Hani halk arasında bir söz vardır’’ Saymadık taş baş yarmıştı.’’ Evet öyle olmuştur. Egolarına yenilmiş ve göz göre göre önemli hatalar yapmışlardı.
- Aynı görüşte olan partilerin ayrı adaylar çıkardılar.
- Daha sonraki yıllarda kişisel siyasi çekişmelere girdiler.
- Milletin güvenini kaybederek siyaset sahnesinden silindiler ve Erdoğanlı yılların başlamasına vesile oldular.
- Milleti göz göre göre AKP nin kucağına attılar.
- ABD bu siyasi iklimi görünce hemen devreye girdi. Birileri geldi, birileri ABD ye gitti. Görüşmeler yapıldı. Onların desteği de alınınca AKP iktidarı yolu açılmış oldu. Bu sürecin en yakın tanıkları Ahmet Davutoğlu, Turhan Çömez ve Namık Kemal Zeybek’dir. ABD desteğinin alarak yola çıktılar.
- Nihayet 2001 de kurulan AKP 2002 genel seçimlerinde %34.3 oyla 1. Parti, CHP 19.4 0yla 2. Parti oldu. 1994 yerel seçiminde çok büyük hata yapan diğer liderlerin partileri baraj alında kalınca seçim sisteminin yanlışlığı ile AKP 363 vekil çıkarak tek başına iktidar oldu.
Artık Erdoğan’lı yıllar başlamıştı. Dini öne çıkaran söylemleri, bozulmuş ekonomi üzerinden çay simit hesapları, 3Y(Yasaklar, yoksulluk, yoksulluk) gibi popülist söylemler milletin çok hoşuna gitmişti. Sağdan ve soldan bilinen bazı siyasetçiler partiye katılmaya başlamıştı
Halk bir umut arayışındaydı. Bu iktidarın bir umut olacağını düşünüyordu. İlk yıllarında AB üyeliği, terörü bitirmeye yönelik hamleler, ekonomide alınan önlemler insanları umutlandırmıştı. Bu adımlar vatandaşın hoşuna gitmişti.
Vatandaşın en büyük beklentisi de bunlar dindardır çalmazlar, çırpmazlar, yolsuzluk yapmazlar, rüşvet yemezler ve israf yapmazlar diye düşünmesiydi.
Meğer hepsi bir yalanmış. Paranın dini ve imanı yokmuş. Para insanı çok kolay yoldan çıkarıyormuş. Ahmet Davutoğlu Başbakanlığı sırasında sırasın da siyasi ahlak yasasını çıkarmaya çalışırken hem parti içinden engellendiğini, hem de bizzat Erdoğan’ın uygun bulunmadığını hatta bunu çıkarırsanız ‘’partide görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız ‘’ diyerek yasaya açıkça karşı çıkmışlardır. Bu yasaya karşı çıkmanın adı herkes istediğini yapabilir. Nitekim yaptılar. O kadar çok yolsuzluk ve rüşvet olayı yazıldı ki klasörler almadı. Hala da yazılıyor. Hiç aldırış eden de yok. Yargı suskun.
- Bakanlar
- Belediye başkanları
- Milletvekilleri
- Bürokratlar sıraya girdiler. Hiç biri hakkında yargısal bir işlem yapılmadı. Bu anlamda cumhuriyet tarihinin en meşhur iktidarı oldular. Olmaya da devam ediyorlar.
Ama çok uzun süredir iktidarlar. Dile kolay nedir bunun hikmeti.
- Yetersiz bir ana muhalefet partisi ve yetersiz Genel Başkanı olan Kemal bey
- Önce hakaret eden sonra yanlarına mum olan Devlet Bahçeli 2015 de giden bu iktidarı kurtardı.
- Daha sonra Meral hanım manevraları
- YSK kararları.
- Seçimlerdeki oyunlar
- 2023 de artık kesin gidiyorlar diye bakılırken yanlış aday Kemal bey yine kurtarıcı oldu.
Bu iktidarı gelişinde doksanlı yılların siyasi parti genel başkanlarının öngörüsüz ve bencil siyasi tutumları olmuştur. Uzun süre iktidarda kalmalarının nedeni ise Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Meral Akşener ve bazı muhalif siyasetçilerin tutarsız siyasi anlayışları olmuştur.
Hani bir laf vardır yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklar kalkacak. Ekonomi şahlanacak. Demokrasi, hukuk, insan hakları gibi söylemler. Daha bir çok popülist politika söylemleri havada uçuştu.
Hani Ajda Pekkan’ın bir şarkısı vardı. Palavra palavra. Şarkı sözlerinden bir satır: Aynı sözler, kolay sözler ve her günkü boş sözler. Yıllar bu boş sözlerle geçti.
NEDEN GİTMEK İSTEMİYORLAR
- Hesap vermekten korktukları için. Çünkü çok yanlış yaptılar. Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, yetki ve görevi kötüye kullanma, hukuksuzluk, AYM ve AİHM kararlarına uymama. Evet devlet içinde bu yanlışları yapanların sayısı bayağı kabarık. O kadar çok ki hangi birini yazasın. Her sabah acaba ne oldu ne olacak rezalet haberleri artık milleti bıktırdı. Muhalefete her sabah bir şafak operasyonları. Çete ve mafya rezaletleri, kadın ve çocuk katliamları, doğa tahripleri, orman yangınları, maden kazaları, deprem felaketleri, seller say say bitmiyor: Hele hele sahte diploma skandalı nereye geldiğimizin resmidir.
- Kurulan yolsuzluk düzeni ile zenginleşmeye devam etmek içim. Kamu ihale kanunu 200 defa değişmiş. 4-5 katına maliyetle verilen kamu ihaleleri. Ne tesadüf hep aynı şirketler.
- Hayal ettikleri rejimi kurmak için.
Hiç kimsenin bu ülkeye ihanet etmeye hakkı yoktur. Yanlış yapanlar zamanı gelince elbet de bağımsız ve tarafsız yargı önünde vermelidir. Artık milletin canına tak etmiş. Millet geçinemiyor. İsteseniz de istemeseniz de bu millet sizi gönderecek kafaya koymuş.
Gelişinizin ve uzun yıllar gitmeyişinizin sorumlusu bencil siyasetçiler silindi gittiler. Ama ülkeye ihanet ettiler.
Bu millet kaybolan yıllar için AKP ye ve vesile olanları asla unutmaz ve unutmayacaktır.
Ülkenin yıllarını heba eden AKP yönetimine sesleniyorum. Bu ülkeyi birazcık seviyorsanız, kendinize güveniyorsanız ya da yüreğiniz yetiyorsa daha fazla bu ülkeye zarar vermeden erken seçim kararını alın ve millet kararını görün.
Bu ülke ve bu millet sizden çok daha değerlidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: