YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Siyasi partilerin tümü, genel seçimler sonrası çok büyük işleri halletmişler gibi, şimdi de yerel seçimlerde halkın önüne çıkmak için hazırlık içerisindeler… Seçimler öncesi var olan sıkıntılar katlanarak devam ediyor… İktidar sabır diyor, bir dert üzerine bin dert daha ekliyor… Muhalefete sorsan iktidar olmadık, olsaydık memleket şimdi güllük gülistanlık olurdu… Yalan söylüyorlar. Seçim sonrası hallerini gördük, hem ortaklar arasında, hem kendi içlerinde birbirlerini yiyip duruyorlar… Ülkenin sorunlarıyla ilgili geliştirdikleri bir proje yok. Sadece TBMM çatısı altında önüne gelen her teklife hayır demekle muhalefet olunamayacağı gibi, ben iktidarım, meclis çoğunluğum var, benim istediğim yasa meclisten geçer, istemediğim kanun teklifleri geçmez, anlayışıyla da iktidar olunmaz. İktidarın özellikle geçim sıkıntısı, yolsuzluklar ve hukuki meselelerde, kimden gelirse gelsin her kanun teklifinin veya ihbarların üzerine gitmesi gerekir. Türkiye’de halk örgütlü ve bilinçli bir seviyede olmadığı için, liderlik batı ülkelerine nazaran çok daha fazla önem arzediyor.. Tayyip Erdoğan’nın 21 yıldır sürdürdüğü iktidarının en önemli sebebi, karşısındaki parti genel başkanlarının zayıflığıdır. Son Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri bunu göstermiştir.
Her türlü olumsuzluğa rağmen halk tercihini Erdoğan’dan yana kullanmıştır. Seçimler sonrasında yenilgiye uğrayan muhalefet liderlerinin her biri birer hikaye uydursa da bu hikayelere ne seçmen, ne de partililer inandı… Muhalefet partileri içinde seçim sonrası en radikal değişimi, 13 kez yenilmiş ve yıpranmış genel başkanını değiştiren CHP yapmış oldu. Şimdiye kadarki beyan ve tavırlarına bakılırsa, Özgür Özel’de Erdoğan karşısında liderlik koltuğunu dolduracak biri olarak görünmüyor. Oturduğu koltukta Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi gibi oturuyor. Erdoğan yerel seçimler için gerekirse Bahçeli’ye yol verip, yeni projeler geliştirmeye çalışırken,Özel_ İmamoğlu ikilisi dağılmaya yüz tutmuş İyi Partiye adeta yalvarıyorlar. Sebebi kendilerine güvenlerinin olmayışındandır… Ulu orta ortaya düşüp ittifak aramaları ise, halkta güvensizlik yaratmaktadır…. Böyle bir ortamda ortak arayan, seçimlerden korkan bir partinin idareci kadrolarının, siyaseti bırakmaları gerekir. Son söz bu….