KARSLI ÂŞIK BAYRAM DENİZOĞLU’NUN HAYATI VE ESERLERİ
1958 yılında Çıldır’ın Gülyüzü köyünde dünyaya geldim. Babam Âşık Durmuş DENİZOĞLU tarafından âşık olarak yetiştirilmeye başladım. Baba-oğul, çırak- usta yörelerimizin düğünlerinde sazlı, sözlü ve atışmalı olarak âşıklığa ilk adımı attım ve 1972’e kadar bu durum böyle devam etti. Kars’taki Çobanoğlu Âşıklar Kahvesi’nde bütün âşıklarla elimden geldiğince atışmaya çalıştım. Âşıklardan; Murat ÇOBANOĞLU, Şeref TAŞLIOVA, İlhami DEMİR, Rüstem ALYANSOĞLU ve bütün âşıklar benim için geleceğimin parlak olacağında hem fikirdiler. 1976’da İstanbul’a yerleştim. O yıllarda beraber olduğum Âşık İsmail AZERİ, Fikret ÜNAL, Âşık HÜDAİ ile 1980 yılına kadar âşıklık geleneğini sürdürdük. 1980’de Kültür Bakanlığı’nda ki âşıklar arşivine bende yazıldım. 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun 100. yılında Ankara Radyo evinde Feyzi HALICI, Ahmet YAMACI ile birlikte en az 7 kişilik jüri huzurunda 66 âşık içerisinde en genç âşık olarak 3.lük ödülüne layık görüldüm. 1987–1990 yıllarında 3 kez üst üste Kars âşıkları içinde 1.lik aldım. O yıllarda yine Âşık Şenlik Gecesi’nde divan atışması dalında 1.lik aldım. Türkiye’de ki âşıkların hemen hemen tümüyle tanıştım ve atıştım ayrıca Azerbaycan ve İran aşıklarıyla da tanıştım ve atıştım.
Unesco ve Birleşmiş Milletler tarafından 2010 yılında Hikaye dalında Yaşayan Kültür Hazinesi seçildim ve ‘’Somut Olmayan Gezici Halk Hikayeleri’’ isimli Kültür Bakanlığı tarafından 2 cilt yayınlanmış ve bu eser de bana ait 5 adet hikayem bulunmaktadır.
Çok sayıda festivale katıldım. İstanbul Gülhane Parkı Festivali, Çorum Hitit Festivali, Celal Bayar Üniversitesi Festivali, Yunus Emre Festivali(Eskişehir), Âşık Şenlik Çıldır Göl Festivali, Posof Aşıklar Festivali, Köroğlu Festivali, Akçakoca Festivali, Ardahan Bal ve Yayla Festivali, Göle Kaşar Festivali başlıcalarıdır. Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında birçok festivale katılıp çeşitli ödüller ve plaketler aldım.
Katıldığım bayramlar; Konya Âşıklar Bayramı(1997–1998–1999 ve 2000 yıllarında üst üstü dört yıl meydan atışması dalında Türkiye 1.si oldum. İlk olarak 1982’de katıldım ve Konya’daki ilk ödülümü aldım.), Türkiye Murat ÇOBANOĞLU Âşıklar Bayramı (divan atışması dalında 2006 yılında 200 âşık içinden 2.lik aldım.) ve Bayburt Aşıklar Bayramı ve Denizli Aşıklar Bayramı.
Katıldığım geceler ise; Türkiye genelindeki belediyelerin etkinlik gecelerinde, Âşık Şenlik Derneği gecelerinde, Karacaoğlan gecelerinde, Türk Dil Kurumu gecelerinde, Cumhuriyet Bayramı geceleri, Aşık Veysel gecelerinde, Âşık Sümmani gecelerinde Karaman Aşıklar gecelerinde, Aşık Zülali gecelerinde ve yöremiz Kars, Ardahan, Iğdır başta olmak üzere Türkiye genelindeki sayısız gecelerde bulundum ve 100’e yakın ödül ve plaket aldım. 1987’den bu yana Kültür Bakanlığı’nın müsaadeleri ile Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka, Avusturya, Lüksemburg başta olmak üzere tüm Avrupa’yı dolaşarak âşıklık geleneğini ve kültürümüzü yaşatmaya çalıştım. Son olarak Kıbrıs, Azerbaycan, Kazakistan/ Almaata gittim ile Kıbrıs’sa gittim.
Eserlerim ise; kendi duygu ve düncelerimi yansıtan 700 şiir, 30 hikâye ile halk edebiyatına hizmet vermeye çalıştım. Bunların dışında 13 albümde eserlerimi seslendirdim. Bunlardan biri olan Bayram DENİZOĞLU - Yener YILMAZOĞLU atışma albümü çok beğenildi. Ayrıca 1999- 2000 yılında İstanbul Maltepe Anadolu TV’de Yener YILMAZOĞLU ile Âşıkların Telinden adlı Program yaptık. Türkiye ve Avrupa çok sayıda televizyon ve radyo programlarında bulundum. MESAM üyesiyim ve şu anda 4 çırak yetiştiriyorum (İsimleri; Çetin SİNEMOĞLU Veysel YILDIZER, Korkmaz İKAN, Zihni YILDIRIM). Evli ve 3 çocuk babasıyım.
AL DEDİ BANA
Doya doya baktım ata yurduna
Nolur sitem etme gül dedi bana
İlaç bulunmayan zalim derdime
Dermanı burdadır gel dedi bana
Genç iken gurbetin yolunu tuttun
Oysa benim için büyük umuttun
Gezip dolaştığın yeri unuttun
Atalardan ibret al dedi bana
Suyum içtim ekmeğimle büyüdün
Geceleri yatağımda uyudun
Asaletten gelen temiz soyudun
Buraya bir yuva sal dedi bana
Bizim bağrımızdan açılan bir gül
Hep sizi anarız bunu böyle bil
Sana da yer verir buyur sende gel
Dilediğin ne kadar kal dedi bana
Elimin şöhreti ünü sendedir
Denizoğlu sensin kanı sendedir
Gülyüzü köyünün şanı sendedir
Nerede olursan ol dedi bana
ELLER BİZİMDİR
Aslıma sorarsan Gürcistanlıyam
Hazari denilen eller bizimdir
Yarı parçalanıp benim yüreğim
Azerbaycan tak yollar bizimdir
Ağbaba kızıydı güllü budaklı
Orada kalıfdı arkası dalı
Göydağın rengiydi nenemin şalı
Azeri konşan diller bizimdir
Yanık keremlerin gaydası menem
Toyda kaçak nebi havası menem
Çıldırlı şenliğin perdesi menem
Aşıklık diyende teller bizimdir
Aşıklar dünyada eder feryadı
Yaradan mevladan kesmez imdadı
Nece gençler almadılar muradı
Kanlı derelerle çöller bizimdir
Görem kara giysin zalım feleği
Yığıf bize verif derdi çileyi
Han arasla kür nehrinin dileği
Hazarda çalkanan seller bizimdir
Denizoğlu yanar bağrımın başı
Dedem ölen günü durdu gözyaşı
Bir daha görmedi karadaş kardaşı
Nice garip ölen kullar bizimdir
BELLİ OLUR
Ehli kâmil olan kişi sözünden belli olur
Her adamın arkadaşı özünden belli olur
Altın mıdır bakır mıdır onu sarraflar bilir
Zerrece dikkat eylese gözünden belli olur
Az söyleyen çok dinleyen insanların hasıdı
Cahillerle söhbet etme bilen biler nasıdı
Atarlın sözü vardır dış için aynasıdı
İmanı temiz olanlar yüzünden belli olur
Denizoğlu dertli insan gözlerinden sel döker
Dihanı temiz olanlar lisanından bal döker
Mızrabını tele vursa yetmiş iki dil döker
Aşığın devran etmesi sazından belli olur
Aşık Bayram DENİZOĞLU