SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ BAYATILARI
1914–1915 yılında Sarıkamış Harekâtı sırasında 90 bin askerimizin ağır kış şartları ve bazı olumsuzluklardan dolayı şehit düşmesi nedeniyle çok sayıda bayatı söylenmiştir. Bunların çoğu destan ve türkü halinde de dilden dile dolaşmış olup yapımcıları ise çoğu zaman belli değildir. Hece ölçüleri de pek sağlıklı değildir. Fahrettin Kırzıoğlu’nun 1953 yılında “Edebiyatımızda Kars” adlı kitabında yayınlanan bazı bayatılar da şöyle:
Gitme gitme dur dağlar Sarıkamış’ta var maşın(*)
Sana yağsın nur dağlar Urus yığmış ağır koşun
Zalim Moskof elinden Bizim asker açık çıplak
Göçtü eller yurd ağlar Dağlarda buyudu kışın
(*): tren
Sarıkamış alkan oldu Sarıkamış saza döndü
Zalim Urus murad aldı Dağları gülgaza döndü
Kimsesin dul, kız gelinler Serçe canlı Ermeniler
Kara giyip saçın yoldu Her biri şahbaza döndü
Sarıkamış içi meşe Enver Paşa “hücum” dedi
Urus yaktı hep ataşa Yarıldı Moskof’un ödü
Bizi koydun eli bağlı Zalim Allahuekber Dağı
Nere gittin Enver Paşa Nice aslan-yiğit yedi
Bardız Deresi kan çağlar Tarih vardı doksan dört’e
Analar ciğerin dağlar Bütün Kars-Ardahan ağlar
Çilhoroz Dağı dalında Batum’da uğradı derde
Nece duvaklılar ağlar Kalır Urus’a kan ağlar
Yedi düvelle vuruşan Bilmemem nice buyururlar
Al-Osman oldu perişan Canı tenden ayırırlar
Ölkeler verip barışan Yeni sinor(*) kayırırlar
Abdülhamit Sultan ağlar Nişantaşı Korgan ağlar
(*): sınır
Al-Osman’dan Kars bir idi Hep küffar gelip dolacak
Yurda kalkan siper idi Kiliseler zenk çalacak
Düşmanı kol kol yer idi Ahıska gibi olacak
Şimdi çeker hicran ağlar Bu eller çok zaman ağlar
Camilere berat gelmez Soğanlı’da soğan olur
Ehl-i İslam’ın yüzü gülmez Kar tipisi boğan olur
Devran döner böyle kalmaz Urus’u bozgun görenler
Okunan ol Kur’an ağlar Anasından doğan olur
160
Çadırlar dağa kuruldu Soğanlı’nın gök taşları
Hücum borusu vuruldu Kızarır al haşhaşları
Bir Sarıkamış uğruna Soğanlı’da kırıldı hep
Doksan bin fidan kırıldı Erzurum’un dadaşları
Allahuekber yanı göze Allahuekber kar boran
Yorgun asker çökmüş dize Tırmandı dağa yayan
Biz Urus’u alt etmişken Gökten ataş dökülse
Felek gün vermedi bize Yılar mı hiç Al-Osman
Allahuekber üşendi Allahuekber yan yatar
Asker beri boşandı Kızarmış güneş batar
Tersine yeller esti Allahuekber döşünde
Dondu asker döşendi Nice bin asker yatar
Gine kavga sesleniyor Kılıcım kana boyandı
Onaltı’lı isteniyor Gökte melekler uyandı
Gidenlerin biri gelmez Yedi düvelin ağzında
Silahları paslanıyor Ancak Osmanlı dayandı
Allahuekber han her dağa Allahuekber başı beşik
Hükmü işler sağa sola Ben bülbülem güle âşık
Kuzeyinden kar eksilmez Nazlı yârin vatanına
Gören dertli döner sağa Varamam yolum dolaşık
Allahuekber başı duman Allahuekber Kars’ın dağı
Ettik Urus’u perişan Mübarek şehit yatağı
Kör olasın Hakkı Paşa Allahuekber’de söndü hep
Sen eyledin bizi pişman Nice bin evin ocağı
Allahuekber vermez izin Sarıkamış ne aralı
Asker yürür dizin dizin Kimi şehit kimi yaralı
Yok olasın Sarı Moskof Bunu duymuş var mı ola
Selim’de kestik yol izin Yalan dünya kurulalı
Sarıkamış altın bulak İbrişimin kozaları
Soğanlı’yı biz ne bilek Battın Avşar kazaları
Bizim uşak böyle gezer Sarıkamış’ta kırıldı
Ağlı zabın, kara yelek Gonca gülün tazeleri
Yüzbaşılar binbaşılar Yaşa padişahım yaşa
Tabur taburu karşılar Kan bulaşmış çatık kaşa
Yağmur yağıp gün deyince Biz Urus’u alt eyledik
Yatan şehitler ışılar Sebep oldu Enver Paşap