Ülkemizi bölme faaliyetleri

Ülkemizi bölme faaliyetleri

Yeryüzünde hiçbir ülkenin,milletini bölmek için yapılan iç-dış faaliyetleri,ülkemizdeki kadar yoğunlukta sürdürülümüyor. Toplumumuz en küçük birimine kadar bölük pörçük durumunda… Milletin yarısının beyaz dediğine, yarısı kara diyor. İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar sorunlar büyütülüyor, işin içinden çıkılmayacak hale getiriliyor. Meseleleri konuşarak değil, küfür-kavga döğüşerek çözmeye çalışıyoruz. Oysa bölgemizin ve ülkemizin ağır sorunları altında, millet olarak o kadar çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var ki.!

Bence milleti bölünmesindeki en büyük pay, emperyalizmle birlikte, sahte aydınlara ve siyasi partilere düşmektedir. Sözde herkes milletin birliğinden, beraberliğinden bahsediyor oysa pratikte yansıyanı,”Küçük olsun, benim olsun mantığıdır.” Kimse ülke menfaatlerini kendi menfaatlerinin üstünde görmüyor. Herkes, her kurum, kendi menfaatlerini milletin menfaatlerinin önüne çıkarıyor.Bir milletin birliğini sağlayacak en önemli unsurların başında, o milletin milli ve manevi değerlerini hep birlikte savunmaları gelir. 
Milletlerin hep birlikte andıkları milli, dini bayramları olduğu gibi, aynı zamanda da özel olarak andıkları üzücü ve sevinçli günleri vardır. Eğer milletimizin nezdinde milli, dini bayramlarımız ve andığımız özel
günlerimiz çoğunlukla kabul görüyorsa, kabul etmeyen kesimlerin bu günleri sabote etmeye kalkışması kabul edilemez. Kabul etmez sabote edersin, gelecekte geçmişte yaptığın hataları keşkelerle anarsın… 10 Kasım Atatürk’ün ölümü…
Atatürk, 86 yıl önce vefat etmiş. Kurtuluş Savaşımızın Komutanı, Cumhuriyetin kurucusu… Günümüzde halen partilere, kurumlara, kişilere bakılmadan, özellikle ordu içerisinde savunulan bir lider. Kurtuluş Savaşında anti-emperyalist cepheyi genişletmek maksadıyla, Kürtleri, dindarları, koministleri de çeşitli vaadlerle savaşa katmış, ancak Laik Cumhuriyeti kurduktan sonra vaadlerini yerine getirmemiştir.. Neyse sosyalizmin çöküşü ile koministler,devletin elinden yakayı kurtardılar ve şimdilerde hepsi Atatürkçü oldular. Ancak dindarların ve Kürtlerin sorunları devam ediyor. 
Bu sorunlar bölünmekle, çatışmakla değil tartışarak, çözüm yolları sunarak çözümlenecek sorunlardır. Aksi takdirde milletimize karşı büyük bir ihanette bulunmuş oluruz. Bazıları Atatürk’e karşı olmayı sanki İslamın şartlarından biriymiş gibi algılıyor. Bazıları da dindarlardan nefret eder haldeler. 
Türkiye’nin nüfusu 86 milyon. Diyelim ki 43 milyon İslamcı, 43 milyonu da laik kesimden.! 43 milyondan
bir tarafı diğerine üstünlük sağladı, diğer 43 milyon üstünlük sağlamaya çalışanla dost olmaz. İlk fırsatta onu yok etmeye çalışır. Böyle bir millet, huzurlu, güvenli olabilir mi? Olamaz. O halde var olan sorunlarımızı diyalog içerisinde, barışçıl şekilde çözmeliyiz. Emperyalizmin ve siyonizmin ülkemize düşmanca düşünce ve davranışları yeter ve artar…
Yeterki bizler millet olarak, düşmanların işi kolaylaştırmış olmayalım. 
Allah (cc) bu milletin birliğini bozmasın. Amin
Ülkemizi bölme faaliyetleri