GÜNÜMÜZÜN GÜNDEMİ NEDİR
Bölgemizde ve ülkemizde ağır sorunlar yaşanırken, 31 Mart tarihi itibariyle yerel seçimlere gitmiş olacağız. İçeride ve dışarıdaki meseleler görmezden gelinerek, siyasi partilerin gündeminde sadece seçimleri kazanmak var. Filistin sahipsiz olduğu için ABD, İngiltere ve birçok batı ülkesini arkasına alan İsrail, Gazze’den sonra soykırımını Refah’ta sürdürüyor, hastanenin içerisine tanklarla girmişler. Boş ver… Şimdi seçimler var. Maaşlara yapılan zamlar yeterli değil. Emekliler, çalışanlar perişan haldeler. Hükümet düşünsün. Hava puslu, yolsuzluklar diz boyu. Yargı var kardeşim. Yargı kararları millet vicdanını tatmin edici değil. Ne yapacaksın böyle gelmiş, böyle gider. “Varsa pulun, herkes kulun. Yoksa pulun b..ktur yolun”… Milletvekilliği ve bu belediye seçimlerinde siyasi partilerin aday belirlemeleri, partilerde ki en sağlam bilinen partililerin ve teşkilatların dedikleri olmadı diye partilerinden istifa etmeleri, rüşvetler ve adam kayırmalar tam bir iğrençlik halini aldı. Cumhuriyet tarihi boyunca siyasette böyle bir ahlaki çöküş yaşanmamıştır. Böyle bir ortamın yaratılmasını sağlayanlar siyasilerin kendileridir. Sebeplere gelince; Birincisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçimi kazanabilmek için getirilen 50+1 sistemidir. Sistem 50+1 olunca partiler ittifak yapmak zorunda kaldılar. İttifaklar temelinde seçimi kazanmak, rakip ittifaka kaptırmamak yani, menfaat temelinde ittifaklar olduğu için ilkesiz, A ile Z’ye benzer birçok partinin bir araya gelmesi ile oluşan ittifaklardır. Seçim sonrasında Millet Cephesi seçimi kazanamadığı için, “Öküz öldü, ortaklık bozuldu misali” Millet Cephesi dağıldı. CHP sayesinde birçok parti Meclise girdi.. Köprüyü geçene kadar sesleri çıkmayan partiler (hepsinin oy oranı %5 olmaz) CHP ‘yi suçladılar. Bu durum Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı sevdasından kaynaklanıyordu. Her ne sebeple olursa olsun bu partilerin, dönüp de CHP’yi suçlamaları seviyesizliktir. İkincisi ilini Mecliste ve belediye de temsil edecek şahısların belirlenmesinde seçmenin görüşüne başvurulmuyor Kamuoyu yoklamaları ile,seçmenin görüşüne baş vurulmuştur îmâsı yaratılmaya çalışılsa da, zorda kalınmadıktan sonra pek dikkate alınan bir mevzu değildir. Varsa pulun anket yapanlarda kulun, seni merkezde savunanlarda kulun. Yoktur pulun,”haydi git güle güle uğurlar olsun. Ellerin dert…” Parti ile alakasız, siyaseten kifayetsiz, siyaseti birbirine madik atmak zanneden, memleketin sorunlarına duyarsız, ancak para pul meselelerinde duyarlı adamların partiye, en önemlisi memlekete ne faydası olabilir? Böyle adayları zorla seçmenin önüne çıkartıp seçtirmek, parti merkezlerinin de işine gelir. Böylelerini grup içerisinde yönlendirmek kolaydır. Diğer taraftan memlekete kötülük yaptıklarını kabul etmezler. Çünkü başkan ve çevresindeki birkaç kişinin aklı partiyi, devleti, belediyeyi yönetmeye kafidir… Siyaseti ancak vatanını ve milletini seven kadrolarla, onları da siyasete katarak çalıştırırsak faydalı olur. Bu haliyle siyasi anlayış Türkiye’yi düzlüğe değil, felakete çıkartır.