Şeyh Sait ve Diyarbakır
Diyarbakır Belediyesine atanan kayyum, bir bulvara Şeyh Said’in ismini vermiş.. Bizim ortak ortalığı yıkıyor, Şeyh Said’e verip veriştiriyor. “Terörist, vatan haini, İngiliz ajanı vb..” sözlerle caddenin ismini değiştirmeye çalışıyor. Doğru mu yapıyor? Bence yanlış yapıyor… Atatürk, Kurtrluş Savaşını zafere götürebilmek için, dindar kesimlere, Kürtlere, Koministlere vaadler de bulunup, bütün güçleri Kurtuluş cephesinde bir araya getirdi. Yaptığı doğruydu… Ancak, savaş sonrası dedikleri gerçekleşmedi. Ve Kominizm hariç,(çünkü dünya için bir tehlike olmaktan çıktı) diğer iki konu kronik bir hal alarak günümüze kadar gelmiş bulunuyor.
Kürtler, Türkiye’yi bölmenin peşindeler.. Dinciler şeriatı getirecek gibi ırkçı,dinci veya mezhepçi yaklaşımlarla,kronikleşmiş bu meselelerin çözümü erteleniyor…Meselelerin uzaması demek, tarafların çok daha kemikleşmesi ve bu yolda harcanan devlet bütçesinin, her yıl çok daha fazla artması demektir. Kürt sorununun yaratıcısı PKK değil, PKK’yı yaratan Kürt sorunudur. Ak Parti hariç, hiçbir Cumhuriyet hükümeti bu konuda adım atmamıştır. Çözüm sürecinde Tayyip Erdoğan bu konuda samimiydi… Ancak bu süreci engelleyenlerin başında ABD, Irak,İran, Suriye, Avrupa ve işin ilginci PKK terör örgütü ve uyuşturucu ticareti yapanlar geliyordu. Tabii devlet ve muhalefet partileri içerisinden de bu işi engelleme faaliyetleri yürütenler vardı. ABD, PKK’yı Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullandı ve kullanıyor. Kürt meselesinin halledilmesi demek, PKK’nın da bitmesi demektir. ABD’nin silahının elinden alınması demektir. Milli birliğimizin sağlanması, kardeşliğimizin pekiştirilmesi, gençlerimizin ölmesinin ve yüz milyarlarca teröre harcadığımız paranın,hazinede kalmasını sağlamak demektir…
Şeyh Said birilerince el üstünde tutuluyor ve birilerince de hain olarak nitelendiriliyorsa, bu tavır bölücülükten yana,milletin birlik ve beraberliğine karşı bir tavırdır. Eğer halk nezdinde,Şeyh Said ve diğerlerinin ciddi bir karşılığı varsa, bölge halkı böyle bir kararı olumlu buluyorsa, o zaman bu karara saygı duymak gerekir. Caddenin adının Şeyh Said’e verilmesi ülkeyi bölmez. Bir müddet sonra gündem olmaktan çıkar. Ancak yapılan baskılar neticesinde bu karar kaldırılırsa, bölge halkında kin ve nefret olarak kalır. 2009 yılında barış süreci başladığında, bu işi çözme cesaretinin mevcut liderler içerisinde,sadece Tayyip Erdoğan’da bulunduğunu söylemiştim, bugün de aynı şeyi söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı sisteminde çok daha yetkiye sahip olan Erdoğan, MHP’yi de konu üzerinde yumuşatarak, bu meseleyi çözecek tek kişidir. Bu meselenin çözülmesi,PKK terör örgütünün bitmesi ve ABD’ye büyük bir darbe vurulması, ayrıca milli birliğimize büyük bir katkı sağlanması, Türkiye’nin kalkınmadaki yolunun açılması demektir….