Ak Parti ve MHP’nin, “Terörsüz Türkiye” açılımı,
PKK terör örgütünün artık terör eylemlerine son vereceği anlamını taşıyor. 1978 yılında kurulan örgütün 50 yıldan fazla bir geçmişi bulunuyor. Bu süreç içerisinde 50 bin kişi öldürüldü ve ülkemiz ekonomik olarak milyarlarca dolarlık sıkıntılar yaşadı. Cumhuriyet dönemi boyunca el atılmayan Kürt sorununa,ilk kez Ak Parti döneminde “Kürt Açılımı” adı altında çözüm getirilmek istendi. Ancak PKK başta olmak üzere bu girişim emperyalizm, komşu ülkeler, kaçakçı mafyası ve devlet içerisinden engellenmiş oldu. Şimdi yeni bir açılım süreci ile karşı karşıyayız. Apo aracılığı ile sürdürülen bu süreç içerisinde PKK silah bırakmayı kabul etti. Apo, gelinen noktada silahlı mücadele ile bir neticeye varılamayacağını belirtti. Bununla birlikte henüz net olarak bilmediğimiz bir takım şartlar öne sürdü.
PKK ayın 11’inde silahları teslim etmiş olacak. Elbette silahların bırakılması demek, barış sürecinin
tamamlandığı anlamına gelmez. Asıl sorunlar bundan sonraki dönenlerde başlamış olacak.
Unutulmamalıki PKK’nın talepleri ile, milletimizin talepleri çatışacak mı, çakışacak mı? Türkler ve Kürtlerin yapılan anlaşmalara karşı halk olarak tavırları ne olacak? Bu meseleyi devlet bir kuyumcu terazisindeki gibi hassas bir şekilde halletmelidir.
Halkın itiraz edeceği konular, ileri dönemlerde çok daha önemli sorunların yaratılmasına sebep olabilir. Birbirimizin değerlerine saygı duyarak, hep birlikte Türk, hep birlikte Müslümanız. Dünyadaki tüm Müslümanların ayrılmaya değil, birleşmeye ihtiyaçları var. Güçlü bir Türkiye aynı zamanda İslam İçin önemli bir teminattır. Milletçe barış sürecini destekleyip, ülkemizin kronikleşmiş bu sorununu çözmüş olmalıyız…
Yorumlar
Kalan Karakter: