15 Temmuz 2016 tarihinde akşam üzeri Amerikancı FETÖ örgütü, ordumuz içerisine sızdırdığı askerler
Tarafından darbe girişiminde bulundu.
Ülkemizde süresi biraz gecikse de,askerler tarafından hemen hemen her 10 yılda bir darbe yapılması, bir gelenek haline gelmişti. Böylece ekonomi, siyaset, demokrasi gibi konular, emperyalizmin, işbirlikçi burjuvazinin menfaatleri doğrultusunda şekillendirilmiş olunurdu.
saldırı ve baskılarına rağmen,Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun iktidarını bir türlü
Devirememesi gibi… Bozuk bir ekonomiye rağmen başta millet olmak üzere, ordunun ve diğer kurumların Maduro’nun arkasında yer alması, yapılmak istenen darbelerin karşısındaki en önemli
etkenlerin başında gelir.
ABD, TBMM’den 1 Mart Tezkeresinin çıkacağına inanıyordu. Böylece diğer emperyalist ülkelere karşı
büyük bir avantaj elde etmiş olacaktı.Tezkereye onay çıkmadığında, Ak Partiyi işbirlikçi komutanlarla
sıkıştırmaya başladı. Önce Cumhurbaşkanlığı seçiminin yeterli oy sayısı konusunda, Ak partiyi yeni bir seçime zorladı. Ülkede yapılan seçimlerden Ak Partinin güçlenerek çıkması neticesi, ABD ve işbirlikçilerini daha da korkuttu.
Bu defa Ak Parti hakkında kapatılma davası açıldı.Bu işten de bir sonuç çıkmayınca ABD, FETÖ örgütü sayesinde devleti ve siyasi partileri yeniden dizayn yolunu seçti. Hedef önce ordu içerisindeki ulusalcı
subayları etkisiz hale getirmekti. Balyoz, Ergenekon gibi davalar açıldı, ulusalcı askerler etkisiz kılınırken, yerlerine FETÖ’cü askerler atandılar.
Sıra ana muhalefet partisi CHP’nin ulusalcı başkanı Deniz Baykal’a gelmişti. Ellerinde bulunan bir kasetle Baykal’a yol verip, yerine Amerikancı Kemal Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. Yine bazı kasetlerle MHP’nin üzerine vardılar, Bahçeli’nin pes etmemesi üzerine İyi Partiyi Akşener’e kurdurup, MHP oylarını
böldüler. Ak Partide Tayyip Erdoğan’a kaybettirmek, Tayyip Erdoğan ile milletin arasına girebilmek çok zordu. Milletin 2015 bahar seçimlerinde Ak Partiye verdiği oylar darbecileri yanılttı. Millet sonbahar seçimlerinde verdiği oylarla, bahardaki seçimlerde verdiği oyların düşüklüğünü telafi etmişti. Bundan sonraki süreçte iş kala kala,Tayyip Erdoğan’a karşı yapılacak darbelere kalmıştı.
MİT başkanı, 17-25 Aralık üzerinden gerçekleştirmek istenen darbe girişimlerinde başarılı olamadılar. Bunun üzerine 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ’cü subaylar darbe girişiminde bulundular. Bu defa diğer darbelerden farklı olarak Erdoğan, şapkasını alıp çekip gitmedi. Halkı darbe girişimine karşı direnmeye çağırdı. Halk kısa bir dönem önce oylarıyla seçtiği, sevip, saydığı Tayyip Erdoğan’ın,bütün talimatlarını aynen yerine getirdi. Millet ve darbeciler karşı karşıya gelmişti. Milletin bu tavrı karşısında diğer komutanlar, milletin yanında yer almışlardı. Milletimizin demokratik gelişimini küçümseyenler, 15 Temmuz günü demokrasiyi korumak maksadıyla sokaklara çıkmalarını,tankların altına yatmalarını gördükten sonra, Türk milletinin
Anti-emperyalist, anti-faşist nitelikteki bu direnişi karşısında hayrete düşmüşlerdir. 15 Temmuz şehitlerimizi ve gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve FETÖ faşizmi.
Yorumlar
Kalan Karakter: