İnsan nefsine hakim olmalı
İnsan nefsine hakim olmadıkça, nefsi şeytanın en iyi dostlarından olur. Doyumsuz bir nefis tehlikelidir ve istediklerini elde edebilmek uğruna her türlü kötülüğü yapmaktan kaçınmaz. Elde ettikleriyle kendini önemli bir güç zanneder, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar ve kul hakkını yemeye devam eder. Oysa her canlı ölmü tadacaktır. Ahirete paramızla, malımızla, makamımızla değil, sevap ve günahlarımızla varmış olacağız. Behlül Dana (Hz) bir gün Harun Reşid’e; “ Senin bu saltanatının değeri olsa olsa iki
bardak sudur” der. Reşid, Behlül’e; Ben şarkın en büyük padişahıyım. Söylediğin de laf mı? Benim saltanatım altında, nice şehirler, nice mülkler var” Behlül istediğimi ispat edebilirim dedi. Harun Reşid’de kabul etti. Behlül sana iki sorum var. İşte birincisi; “Çölde susuz kalıp, ölüm haline gelsen, birisi çıkıp gelse,”Saltanatının yarısını verirsen sana su verip,seni ölümden kurtarırım dese, ne yaparsın?”. Harun Reşid, hiç düşünmeden şu cevabı verdi,”Elbette ölmemek için adamın teklifini kabul ederim. Nasıl olsa mülkümün yarısı bana yeter“ Behlül, ikinci sorusunu sordu; “Peki içtiğin suyu çıkaramasan, sen kıvranıp dururken birisi çıkıp, “Mülkünün geri kalanını bana verirsen o suyu çıkartırım dese, ne derdin?” Harun Reşid; “Mecbur veririm” deyince Behlül, “Gördün mü bak! Senin saltanatının değeri işte iki bardak su kadar” der… Değeri iki bardak su olan dünya malı için insanların birbirlerini üzmelerinin hiçbir anlamı yok. Adilce paylaştıktan sonra Allah’ın (cc) verdiği nimetler herkese yeter. Yeter ki yolumuz Alllah’ın (cc) yolu olsun.