ACININ ÖZGÜRLÜĞÜ
Özgürlük; kişinin herhangi bir düşünceyi ya da isteği kendi iradesiyle gerçekleştirmesidir. Kişi özgürlüğü kadar hür yaşar. İnsanın özgürlüğünü elinden alırsanız, insanlığı da bitirmişsiniz demektir. Her insan hayatını özgürce yaşama hakkına sahiptir.
Bu özgürlüğü hiçbir neden ile kısıtlayamazsınız. Yeryüzünde her varlık temel haklar (yaşama, barınma vb.) bakımından eşittir. Buna özgürce yaşamakta dâhildir.
Gazze; bağrında üç din için kutsallığını kanıtlamış Mescid-i Aksa’yı barındırmasına rağmen özgürlüğü elinden alınmış kanayan bir yaradır. Tüm dünyanın gözleri önünde yanan bir şehir. Patlayan bombalar, yitip giden binlerce canlar ve bunlara rağmen ayakta kalmaya, cihat etmeye adanmış yüzbinlerce yürek. İnsanlığımızı sorgulamamız için önümüzdeki en acı gerçektir Gazze.
Acı feryatlar yükselir bir şehirden lakin yankısı tüm dünyayı sarar. Acılar içinde yaşayan bir şehir. Her günü bir önceki güne göre daha da kötü olan bir şehir. Her birimizin gözleri önünde gün geçtikçe yanan, yıkılan, eriyen ve ölen bir şehir. Tüm dünya tarafından sessiz kalınan ve bu acılara göz yumulan bir şehir olmak. Hemen hemen her gün dünyanın birçok yerinden protestolar, boykotlar ve Gazze sloganları yükseliyor. Hem de dil, din, ırk ayrımı yapılmadan. Lakin bireysel yapılan protestolar ve boykotlar yetersiz kalmaktadır. Toplumsal boykotlar, protestolar yapılmalı ve bunlar ülkeler düzeyinde olmalı. Halktan ziyade ülkelerin genel bir boykot yoluna başvurması lazım.
Yapılan tüm yardımların işgalci İsrail tarafından sürekli engellenmesi, hastanelerin, okulların ve evlerin yıkılması, oradaki insanların nasıl zorlu bir yaşam mücadelesi içerisinde olduklarını gözler önüne sermektedir. Elektrik, su ve diğer besin kaynaklarının kesilmesi oradaki halkın yaşamaya dair tüm fonksiyonlarını yitirmesine sebep olmaktadır. Bizler her ne kadar buradan, sosyal medyalardan her gün Gazze’nin yanında olduğumuzu ve onların acılarını paylaştığımızı dile getirsek de, onların nasıl bir hayat ve yaşam mücadelesi içerisinde kaldıklarını emin olun onlar kadar anlayamayız.
Bir şehir düşünün açlık çeken yüzbinlerce insan, her gün ölüm ile burun buruna gelen ve yine de bir umut ve çaba içerisinde yaşamak zorunda olan bir şehir. Evlatlarının gözleri önünde ölen babalar, anneler ve her gün evlatlarını kendi elleriyle toprağa veren ebeveynler. Bizler buralarda kendi evlatlarımız oyun oynarken yere düşse içimiz yanarken, onlar her gün evlatlarını kaybediyor. İşte bu yüzden acılarını her ne kadar paylaşsak da inanın onların neler yaşadıklarını, neler hissettiklerini hiçbir zaman tam olarak anlayamayacağız.
Artık tüm bunların son bulması ve bu kadar acının içerisinde özgürlüğün gelmesi lazımdır. Bunun içinde ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Tüm dünyanın sorumluluğudur Gazze. Tüm insanlığın vebalidir Gazze. Bizler insan olarak sorumluluklarımız yerine getirmeli ve üstümüze aldığımız bu vebali bir an önce kendi üzerimizden atmalıyız. Artık ne Gazze’nin dayanacak gücü kaldı nede bizlerin bu acıya şahit olacak dermanı kaldı. Bu acının da, bu esaretin de artık bir son bulması lazım. Tüm insanlık olarak bilmeliyiz ki ‘‘Kahrolsun İsrail’’ demek artık çözüm değil. Bizler insanlık olarak daha kesin çözümler bulmalıyız ve Gazze’yi bu ölüm kuyusundan biran önce kurtarmalıyız. Unutmayınız ki Gazze yok olursa insanlıkta yok olur.
Yorumlar
Kalan Karakter: