Kahramanmaraş'ta son zamanlarda yaşanan depremlerin ardından, ovalarda zemin problemlerinin yanı sıra insan sağlığına ve tarım etkilerine dair çalışma gerçekleştiren Dr. Kara'nın yazdığı "Ovalardan Dağlara: Karbondioksit Tehlikesini Nasıl Azaltırız?" başlıklı yazısı, Çevre, Şehircilik ve İklim Dergisi'nde yer aldı.
Dr. Kara, AA'ya yaptığı açıklamada, yüksek karbondioksitin toplum sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Dr. Kara, dergiye katkıda bulunduğunu ve yazısında "Ovada inşaat yapmamanın, ovayı imar dışı bırakmanın ve ova üzerine şehir kurmamanın önemini" vurguladığını paylaştı. Ovada inşaat yaparak bu verimli araziyi kaybettiklerini ve depremlerin genellikle zayıf zeminlerde daha yıkıcı olduğunu, bu sebeple Kahramanmaraş'taki gibi büyük zararlara yol açabileceğini ifade etti.
Kara, "Ovalarda kurulu şehirlerde, insanlar karbondioksitin artan düzeylerine maruz kalmaktadır. Karbondioksitin diğer atmosfer gazlarına kıyasla daha ağırlıklı olması, yer çekimi ile yere daha yakın bir alanda toplanmasına neden olur. Bu, şehirdeki insanları daha yüksek karbondioksit seviyelerine maruz bırakır ve bu da sağlık üzerinde olumsuz sonuçlara yol açabilir." dedi.
Kara, dağlık bölgelerde, tepelerde ya da yamaçlarda yaşamanın, hem deprem tehlikesini azaltabileceğini hem de karbondioksit seviyesinin daha düşük olacağını belirtti.
Dr. Kara ayrıca, ovalarda biriken karbondioksitin bitki büyümesini teşvik edebileceğini ve bu nedenle tarım için de faydalı olabileceğini vurguladı. "Ovalara yapılaşma, kentsel dönüşüm sonucunda verimli tarım alanlarımızı kaybediyoruz. Ayrıca, depremler sırasında ova bölgeleri daha çok hasar alabiliyor." dedi.
Son olarak, Dr. Kara, "Bazı tarihi yapılara bakıldığında, kaya zeminlerinde inşa edilenlerin depremlere karşı daha dayanıklı olduğunu görebiliriz. Bu, halkımızın konu hakkında daha bilinçli olması gerektiğini gösteriyor." şeklinde konuştu.
