Kars Azerbaycan İşadamları Derneği Başkanı Zekeriya Demiral, 2023 yılında kurulan dernek hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Demiral, derneğin kuruluş amacının sadece iki ülke arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmek olmadığını belirterek, aynı zamanda kültürel, sosyal ve ekonomik bağları da pekiştirmeyi hedeflediklerini vurguladı.
“Kardeşlikten Güç Doğar”
Azerbaycan ile Türkiye arasında “iki devlet bir millet” anlayışıyla yürütülen ilişkilere katkı sunmak istediklerini ifade eden Demiral, “Kars, Azerbaycan’a açılan stratejik bir kapıdır. Biz de bu potansiyeli değerlendirerek iki ülkenin iş dünyası arasında kalıcı bir köprü kurmayı amaçlıyoruz. Amacımız; yatırım, ihracat ve istihdamı artırmakla birlikte ortak kültürel değerleri de yaşatmaktır.” dedi.
Vizyonumuz: Bölgesel kalkınmaya öncülük etmek
Derneğin vizyonunu “Kars’ı, Türkiye-Azerbaycan ticari ve kültürel iş birliğinin merkezlerinden biri haline getirmek” şeklinde tanımlayan Zekeriya Demiral, özellikle genç girişimcilere, yatırımcılara ve akademik çevrelere yönelik projeler geliştirdiklerini söyledi.
Misyon: Güçlü bağlar, ortak gelecek
Dernek olarak en büyük misyonlarının; sınır ötesi iş birliğini artırmak, yatırım fırsatlarını değerlendirmek ve yerel esnaf ile Azerbaycanlı iş dünyasını buluşturmak olduğunu kaydeden Demiral, bu yönde başta Kars olmak üzere Serhat illerinde yeni girişimlere öncülük edeceklerini belirtti.
Yeni projeler yolda
Kars Azerbaycan İşadamları Derneği Başkanı Zekeriya Demiral, önümüzdeki dönemde Azerbaycan’dan gelecek iş heyetleriyle çeşitli görüşmeler ve iş forumları düzenlemeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.
Demiral: “Asıl soykırımı biz yaşadık, dedem göç yollarında hayatta kalma mücadelesi verdi”
Kars Azerbaycan İşadamları Derneği Başkanı Zekeriya Demiral, 1915 olaylarına ilişkin ailesinin yaşadığı dramı anlattı.
Kars Azerbaycan İşadamları Derneği Başkanı Zekeriya Demiral, 1 Mayıs’ta yaptığı açıklamanın ardından kamuoyuna duygusal bir tarihî anlatıda bulundu. 1915 olayları sırasında ailesinin yaşadığı göç ve zulüm dolu süreci paylaşan Demiral, “Tarih boyunca asıl soykırımı bizim gibi Türk ve Müslüman aileler yaşadı. Yerimizden yurdumuzdan edildik, sevdiklerimizi yitirdik” dedi.
“Dedem Talin’den Kars’a, oradan Gence’ye ve İran’a sürüldü”
Ailesinin kökenlerinin Ezizbeyov Reyonu (İlçesi) toprakları içinde yer alan Talın kentinden 1890’lı yıllarda Kars’a geldiğini belirten Demiral, “O dönem Ermenistan diye bir devlet yoktu. Oralar Azerbaycan Türklerinin yaşadığı topraklardı. Büyükbabam, Talin’den Kars’a göç etmiş. Ardından 1915 olaylarının başlamasıyla Ermeni ve Boşnak çetelerin baskı ve zulmüyle yeniden yollara düşmek zorunda kalmışlar ve Kars’tan Tiflis üzerinden Gence’ye kadar yaya olarak gitmişler” dedi.
“Faytonculuk yaptığı dönemde canını zor kurtardı”
Gence’de büyükbabasının geçimini faytonculuk yaparak sağladığını anlatan Demiral, “Bir gün faytona bir Ermeni biner ve dedem ondan zarar göreceğini hisseder. Zor kurtulur. Ertesi gün Ermeni askerleri kapıyı çalar. Dedemi, nenemi, amcamı ve üç yaşındaki babamı alıp bir gölete götürürler. Hepsini infaz edeceklerdi. Ancak şafak sökerken Rus süvarileri yetişir, onları kurtarır” ifadelerini kullandı.
“İran Astara’ya sığındılar, sonra vatanlarına döndüler”
Demiral, Rus komutanların önerisiyle ailesinin güvenli bölgeye, yani İran’ın Astara kentine gönderildiğini belirterek şöyle devam etti:
“Orada sığınma hakkı aldılar. Ardından Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyet kurulurken Kars Antlaşması imzalandı. Sınırlar yeniden çizildi. İran yetkilileri dedeme ‘Artık vatanınız Türkiye’ dediler. Dedem de ‘Bizim yurdumuz Kars’tır’ diyerek ailesiyle birlikte geri döndü. 1918’den sonra tekrar Kars’a yerleştiler.”
“Karabağ özgür oldu, Türk’ün gönlü huzur buldu”
Demiral, açıklamasının sonunda Almanya’da yaşayan dayısının oğlu Yadullah Aydın’a ait Karabağ temalı bir şiiri de paylaşarak, “Karabağ bizim ortak yaramızdı. Ama artık hür. Ne mutlu Türk’üm diyene, ne mutlu Azerbaycan-Türkiye gardaşlığına” sözleriyle duygularını dile getirdi.
İŞTE O ŞİİR
Mennen sorarlar ki sen haralısan
Gaşların buğday rengi gözlerin ela
De görek sen hara bu yerler hara
Kimler seni salıp bu intizara
Men kürün Araz’ın aktığı yerden
Geçilmez yolları geçip gelmişem
Gurbet diyarını seçip gelmişem
O yerler başka gözel bir mekandı
Eskiden de adı Azerbaycandı
O uzanır Kafkaslardan Ummaya
Gönül verif hem ulduza hem aya
Onu bölen Aras değil, Urus değil, Kür değil
Azerim yaşiyır Garabağım hür değil
Demiştik
Garabağım hür olacak Türk’ün gönlü şad olacak demiştik
Garabağım hür oldu, Türk’ün gönlü, bizim gönlümüz şad oldu.
Ne mutlu türküm diyene, Ne mutlu Azerbaycan Türkiye gardaşlığına”
Demiral konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu şiir, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki derin kardeşlik bağlarını ve Karabağ’ın özgürlüğüne duyulan özlemi dile getiren etkileyici bir eserdir. Şair, memleket hasretini ve vatan sevgisini güçlü imgelerle ifade ederek, Karabağ’ın hürriyetine kavuşmasının Türk milletine getirdiği sevinci vurgulamaktadır.
Şiirin son bölümlerinde yer alan “Ne mutlu Türküm diyene, Ne mutlu Azerbaycan Türkiye gardaşlığına” dizeleri, iki millet arasındaki sarsılmaz dostluğu ve ortak kaderi yansıtmaktadır. Bu ifadeler, Azerbaycan’ın Karabağ zaferiyle birlikte Türk dünyasında yaşanan ortak sevinci ve gururu pekiştirmektedir.
Bu tür şiirler, halk edebiyatı geleneğinde önemli bir yere sahiptir ve genellikle sözlü kültür aracılığıyla nesilden nesile aktarılır.
Ayrıca, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağlarını ve Karabağ’ın özgürlüğünü konu alan çeşitli şiir ve edebi eserler, iki milletin ortak tarihini ve kültürel mirasını daha iyi anlamak için değerli kaynaklar sunmaktadır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: