DEM Parti Kars İl Eş Başkanları Arzu Savaş Derman ve Ramazan Erkmen’in ev sahipliğinde düzenlenen çalıştaya bazı siyasi parti başkanları, STK ve oda temsilcileri ile çeşitli mezhep ve inanç guruplarının temsilcileri katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan burada yaptığı konuşmada, Kars’ta Türk, Kürt, Azeri, Alevi, Yerli, Terekeme, Şia, Türkmen, Çerkez ve Malakanlar gibi sayısız halklardan ve inançlara mensup binlerce insanın geçmişten günümüze kardeşçe bir arada yaşadığını dile getirdi.
Kars’ın bu yapısının Türkiye’ye örnek olması gerektiğine dikkat çeken Tuncer Bakırhan, yeni barış sürecine ilişkin ülke gündemini değerlendirdi ve partisinin bu yöndeki talep ve düşüncelerini memleketi Kars’tan da bir kez daha dile getirdiğini söyledi.
Kars’ın ortak yaşam kültürünün, iç barışı arayan Türkiye’ye güzel bir örnek olarak sunalabileceğine dikkat çeken Bakırhan şunları söyledi:
“Kars, ortak yaşam kültürünü ve iç barışını arayan Türkiye'ye aslında bir örnek olarak sunulabilinir. Bugün iç barışımızı aradığımız, bugün çözüm tartışmalarının sürdüğü bir süreçte bu renkten, bu güzellikten, bu dayanışma ve paylaşımdan bir haber olanlar bariyer oluşturmaya çalışıyorlar. Onları Kars'ta, Kars'taki bu salondaki renkleri görmeye ve bu renkleri dinlemeye de davet ediyorum.
1 Ekim'le birlikte yeni bir sürece girdik
1 Ekim'le birlikte yeni bir sürece girdik. Sayın Bahçeli'nin, Mecliste grubumuza gelip el sıkışmasıyla başlayan bir yıldır bütün eksiklerine, aksaklıklarına rağmen yürüyen bir süreçten bahsediyoruz. Biz sanıyoruz ki barış sadece siyaset masalarında konuşulur. Barış aslında tam da Kars'taki gönüllerde, inançlarda, o mahallelerde konuşulur ve kurulur. Onun için barışı önce Kars'ın bu renginde, mahallelerinde o geçmişten günümüze kadar devam eden kültüründe bence aramak gerekiyor.
Bizim Cumhuriyet ile herhangi bir sorunumuz yok
Cumhuriyetin 102. yılı ile ilgili olarak bir kez daha Kars'tan söyleyeyim: Bizim Cumhuriyet ile herhangi bir sorunumuz yok. Biz, Cumhuriyetin, Demokrasiyle barışmasını istiyoruz. Barışık mı? Barışık değil. E barışsın! Cumhuriyet, Demokratik olsun. Türkiye'de yaşayan bütün renkleri, bütün kimlikleri kapsasın, kucaklasın. Kimse kimliğinden, dilinden, renginden, düşüncelerinden dolayı dışlanmasın. Bizim bütün istemimiz yıllardır yürüttüğümüz ama bir türlü anlatamadığımız meramımız tam da budur.
Cumhuriyet, Demokrasiyle barışsın. Karslının birbiriyle barışık olduğu gibi barışık olsun
Cumhuriyet, Demokrasiyle barışsın. Karslının birbiriyle barışık olduğu gibi barışık olsun. Çok mu bir şey talep ediyoruz? Sadece Kürdemi talep ediyoruz? Sadece Aleviye mi talep ediyoruz? Çerkez'e, Azeriye, herkese bunu talep ediyoruz. Emin olun.
27 yıl önce Fatih Altaylı ile Öcalan'ın bir konuşması var. Bence zamanı olan bu videoları izlesin. Alt yorumları da çok önemlidir. Birileri diyor; ‘ya biz niye bugüne kadar savaştık? Bu ülkenin kaynaklarını niye tükettik?’ Madem demokrasiyse; devletimiz niye demokrasiyi sağlamadı? Bu vatanperverlerin hepsi demek ki yani çeteleri falan anlatıyor, bir de örnekleriyle birlikte. Asıl vatanseverler bunlarmış. Bütün renklerin bir arada kalıcı yaşamasını istiyor. Onun için emin olun, bütün derdimiz budur. O bariyer koyan, ‘barış ülkeyi böler diyen’, ‘dil ülkeyi böler’ diyen, ‘Alevi'nin inancı ülkeyi böler’ diyenler, emin olun üç beş oy uğruna siyaset yapıyorlar. Doğru yapmıyorlar. Ama ben eminim bu bildiğimiz doğruları bu topraklarda hayata geçireceğiz.
Kars'ta yaşanan, nefes alınan bir gerçektir
Yine demokratik cumhuriyeti söyledim. Bir teori değil. Kars'ta bence yaşanan yaşamın ta kendisidir. Kars'ta yaşanan, nefes alınan bir gerçektir. Demokratik Cumhuriyet. Bu tabloyu genelleştirelim diye buraya geldik. Hem de Cumhuriyetin 102. yıl döneminde hem de Kars'ın kurtuluş yıl döneminde bugün burada olmamızın en önemli anlamlarından birisi de budur yani. Kars'taki bu ortak yaşam, bu renklilik genelleşsin. Türkiye buradan dersler alsın. Bütün siyasi partiler bizim yaptığımız gibi gelip buradaki şu anda burada oturan dinamik isimleri saysak emin olun bu kadar renkli bir tablo sanırım Türkiye'nin hiçbir yerinde bir salonda yok. Buradan feyiz alsın, buradan dersler alsın. Azeri, Kürt'ü, Türk'ü, Yerliyi, Malakanı, Çerkezi dinlesin. Barış nedir? Nasıldır? Nasıl bir cumhuriyet olacak? Sorusunu bize soruyorlar ya. Nasıl Cumhuriyet, Demokratik olacak? Sorsunlar buradan öğrensinler. Bu güzel tablo değerlidir, kıymetlidir. Biz yasalarda, hukukta, anayasada, devletin her kurumunda bir eşitlik, bir adalet olsun istiyoruz. Devletin hukukunda aynı haklara sahip olalım istiyoruz.
Diyanet İşleri Bakanlığı var tek bir İnanca hizmet ediyor
Çok şey mi istiyoruz? Diyoruz Caferi, Alevi, Kars'ta yaşayan farklı inanç ve dinlerdeki insanlar devlet tarafından tanınsın ya. Diyanet İşleri Bakanlığı var tek bir İnanca hizmet ediyor. Caferi devam nereye koyacağız? Caferi yurttaşlarımız biraz farklıdır. Yok mu sayacağız? Alevi yurttaşlarımız ibadetini yapınca ibadet yaptığı yeri yasa dışı bir yer olarak mı tanımlayacağız? Emin olun Kürt hareketi olarak tam da bütün bu tabuları yıkacak, bu bariyerleri ortadan kaldıracak Çok ciddi bir pratik içerisine girdik. Silah devreden çıktı. Örgütse kendisini feshetti. Kavga ve çatışma yok.
Bu ayrımcılık yapanlara da geçmiş olsun. Artık kullanacakları bir şey kalmadı
Şimdi artık bunları gerekçe yaparak bu ülkenin 2-3 trilyon dolarını çatışmaya, savaşa harcayanlar bence artık bu ülkenin bütün renkleri nasıl kapsayacağını hesaplamalı ve buna uygun bir hukuk yaratmalıdır. Var 1 Ekim’den sonra biraz önce saydığım işte en son Türkiye'den silahlı güçlerin çekilmesi ile birlikte artık birinci aşama bitti. Irkçılara ayrımcılık yapanlara da artık geçmiş olsun artık yapacakları bir şey kalmadı.
Şimdi ikinci aşamadayız
Şimdi ikinci aşamadayız. O tam da hukuk, hukuk arıyoruz dedik ya. Tam o hukuku barışa uygun bir şekilde hayata geçirecek bir dönemdeyiz. Biz çözüm etrafında odaklanacağız. Birlikte odaklanacağız. Odaklanacağız inşallah. Daha büyük toplantılarla Kars'ın kendi yaşamında da yaşadığı bu anlayışı egemen kılmaya çalışacağız. Vallahi bu şu anda verdiğimiz mücadele her kesindir. Biz sadece demiyoruz Kürt'ün dili özgür olsun. Çerkez'in de bir dili yok mu? Azeri'nin Terekemenin yok mu? Alevi'nin inanç sorunu, Caferi'nin hiç inancıyla ilgili sorunları yok mu?
İşte demokratik cumhuriyet sadece Kürtlere değil biraz önce saydığım sorunu olduğunu söyleyen ve sorun yaşayan bütün haklara ve inançlara artık kapsayıcı bir şekilde yaklaşması gerekiyor. Dolayısıyla bu süreç hepimizindir. Dem Partinin değil. Sadece Kürtlerin değil. Bu sürecin sonunda ülke demokratik olacaksa hepimiz yararlanacağımız için çocuklarımızın tabutu yerine barışı, demokrasiyi, onurlu yasaları ve anayasayı taşıyacağımız bir sürece hepimiz sahip çıkmak durumundayız. Ve çıkacağımıza inanıyorum.
Bariyerler artık ortadan kalkmalı
Bariyerler artık ortadan kalkmalı. Geçiş yasaları, özgürlükler, haklar güvence altına alınmalı. Söz de iyi niyetle bir şey olmaz. Caferinin hukukunu tanımla kardeşim. Cafer'in haklılığı var mı? Var. Sen devletsin. Tanı ki kimse bir zeval getirmesin. Alevinin ibadet hane sorunu var. Tanı. Hukuk olarak tanı. Bir hukuk koy ki yarın kafası esen biri gelip "Bu böyle değil." demesin. Bir hukuk oluşturmak gerekiyor. Bu değerleri yaşatmak için bir hukuk oluşturmak gerekiyor. Bizim bütün mücadelemiz onun üzerinedir. Evet, Kars’ta kimse dışlanmazdı. İşte Türkiye'de de artık demokrasi zemine herkesi dahil edeceğimiz bir sürece geldik. İktidar iyi niyetli midir? Samimi midir? Vallahi kimsenin şeyini okuyacak durumda değiliz.
Biz bu süreci sahipleniyoruz
Biz bu soruları soracağımıza biz bu süreci sahipleniyor muyuz? Bu sürece inanıyor muyuz? Kars'ın bütün renkleriyle birlikte barış 86 milyon için hepimizin için diyor muyuz? Bakın burada bütün partilerin temsilcileri var. Kendi partimizi bu barış ve hukuk arayışında bu yasa arayışında acaba bu mesele bu denkleme dahil etmeye çalışıyor muyuz? Bence bunu kendimize sormamız gerekiyor. Bugün de umudumuzu koruyarak hep birlikte demokratik bir cumhuriyete ulaşacağımızın sözümü veriyorum.”
Yorumlar
Kalan Karakter: