Kerbela’da yaşananlarının Müslümanların ortak hafızasında yer alan, asırlardır hiç dinmeyen çok büyük bir acı ve aynı zamanda da tarihi bir ibret vesikası olduğunu dile getirdi.
Kerbela’nın batıla, zulme ve esarete başkaldırının destanı olduğunu da konuşmasında belirten Kars Valisi Ziya Polat, ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, Gazi Karslılar olarak, bir ve beraber olarak, bizler için, bütün Müslümanlar için çok değerli ve aziz olan Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin Efendimiz ve çoğu Ehlibeyt’ten olan 72 MüslümanınKerbela’da zalimce şehit edilişlerinin 1386’ncı yıldönümünde bir aradayız.
Hz. Hüseyin, peygamber efendimizin: 'Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Allah’ım onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol' sözüyle bizlere emanet ettiği, İslam’ın ayakta kalması için Kerbela’da kendisi ve ailesini fedadan kaçınmayan yüce bir şahsiyettir. Bu vesileyle Hz. Hüseyin Efendimiz ve Ehlibeyt’ini bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz.
Muharrem ayının 10’uncu günü meydana gelen Kerbelâ olayı, çetin bir imtihanın, haksızlık karşısında direnmenin, ilahi kıyamın adıdır.
Kerbela; tüm Müslümanların ortak hafızasında yer alan, asırlardır hiç dinmeyen çok büyük bir acı, aynı zamanda tarihi bir ibret vesikasıdır.
Kerbela; Hazreti Hüseyin efendimizin hak ile batılın sınırlarını kanıyla ve kalın çizgilerle çizdiği yerdir.
Kerbela; batıla, zulme, esarete başkaldırının destanıdır.
Kerbela; karanlıkla-aydınlığın, hakla-batılın savaşıdır ve elbette hak galip gelmiştir.
Hz. Hüseyin’in kıyamı basit bir olay değildir. O’nun şehadeti sadece üzücü bir olay, bir musibet, haksız yere bir kanın dökülmesi olsaydı, hiç bir zaman bu kadar etki meydana getirmezdi. O’nun şehadetinin bu kadar etki meydana getirmesinin nedeni; O’nun kıyamının büyük bir ilahi ve İslami hamaset içermesinden dolayıdır.
Muharrem mateminin amacı kabuk bağlamış yaraları tekrar kaşımak, kanatmak değildir. Sadece ve sadece Peygamber Efendimizin Ehlibeyti’ne reva görülen bu zulmü, bu katliamı, bu acıları unutmamak ve unutturmamaktır.
Kerbelâ, Sevgili Peygamberimizin aile efradından asırlara miras kalan ağır bir derstir. Bugün Kerbelâ denince yüreği yanan, Hz. Hüseyin anılınca 'ah!' Çeken her Müslüman, Kerbelâ üzerine düşünmeli, Kerbela’nın felsefesini çok iyi analiz etmeli, Kerbela’yı doğru anlamalı ve ondan ibretler çıkarmalıdır.
Hz. Hüseyin’i hepimiz seviyoruz ama sevmek anlamak demektir. Hz. Hüseyin’i sevmek; onun, uğruna can verdiği değerleri sahiplenmeyi gerektirir. Hz. Hüseyin’in yolunu takip etmek, onun savunduğu ilkelerin savunucusu olmaktır.
Bugün bir ve beraber olma günüdür. Bugün, binlerce kardeşimizin bir araya gelip, omuz omuza, el ele, gözyaşı dökerek Hz. Hüseyin’i anmaları, tüm Müslümanların kardeş olduğunun göstergesidir.
Bizler, Kerbela olayından alacağımız derslerle huzur ve birlik içerisinde adımlar atmaya, kardeşliğimizi muhafaza etmeye devam edeceğiz.
Bugün bizlere düşen; Kerbela gibi tarihimizde yaşanmış ve bizleri derinden sarsan ve kederlendiren olaylardan ders alarak, Allah ve Peygamber sevgisi, Ehlibeyt sevgisi etrafında kenetlenmektir.
Dinimizin emrettiği gibi güzel ahlaka, karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi korumamızdır. Kerbela’yı yaşamak; hakka, hakikate adalete, izzet ve şerefe sevdalı olmaktır.
Kerbela’nın 1386’ncı yıldönümü vesilesi ile bir kez daha başta Hz. Hüseyin efendimiz olmak üzere Kerbelâ'dan bugüne kadar vatan, millet, bayrak, hakikat, hürriyet, izzet ve kutsal değerlerimiz uğruna canını feda eden tüm Aziz Şehitlerimizi, rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Rabbim bizleri onların şefaatine nail eylesin.”
Yorumlar
Kalan Karakter: