Başkan Saday, sadece yaz aylarında Kars, Ardahan ve Iğdır’a gelen bölge halkının, mümkünse kalıcı olarak sermayeleri ile birlikte yerleşmeleri ve bu köylere yeniden hayat vermeleri çağrısı yaptı.
Yıllar önce göç etmiş yöre halkının dede babalarından kalan tarla, bağ ve bostanlarını eskisi gibi işlemelerini vurgusu yapan Osman Saday, Kars, Ardahan ve Iğdır’ın tekrar üreten iller olması gerektiğinin altını çizdi.
Kars, Ardahan ve Iğdır dışında göçtükleri büyük şehirlerde biriktirdikleri sermayelerinin de bir kısmını geri getirerek gölge ekonomisine kazandırmaları gerektiğine de dikkat çeken Dünya Karapapak Türkleri Birliği Derneği (KARPAT) Kars İl Başkanı Osman Saday yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kıymetli Karslı, Ardahan ve Iğdırlı hemşerilerim; Yıllar sonra bu üç ilimizin nüfusuna kayıtlı metropol ve gelişmiş illerimiz de yaşayan Kıymetli hemşerilerimiz. Yaz ayların da metropol kentlerin bunaltıcı ve sıkıcı ortamından kurtulmak için köylerine gelen ‘yazlıkçı’ olarak kendilerini nitelendiren hemşehrilerime seslenmek istiyorum.
Kıymetli hemşerilerim sizlerin ata yurdunuza gelmenize kimse ne karşıdır nede rahatsızdır. Mülkiyet hakkınız en doğal hakkınızdır. Ben sizlerin buralara mümkünse kalıcı olarak yerleşmeniz ve bu köylere yeniden hayat vermenizi istiyorum. Atalarınızdan kalan arazilerin işlenmesini varsa arsaları üzerinde ahırların onarılarak içinde hayvan yetiştirmenizi istiyorum. Bunları yaparken hem aile ekonomisine katkı sunmuş olursunuz hem bölge ve ülke ekonomisine katkı sunmuş olursunuz. Hatta büyük kentlerde kazanmış olduğunuz sermaye den bu köylere aktarıp tarım ve hayvancılığın önünü açarsanız biz buralarda yaşayanlar da sizlerin önünde şapka çıkartırız.
Türkiye’nin muhtelif illerinden yaz dönemi binlerce insan ata yurtlarına mevsimlik olarak dönüyorlar. Örneğin Karadenizliler sahil boyunca doğdukları topraklara giderler ama bu insanlar bizim bu üç ilimize dönen yazlıkçı hemşerilerimizin yaptığı gibi dinlenmek tatil yapmak çay keyfi yapmak için değil bunlar ata topraklarını eken, büyüten ve hasat edip hem aile ekonomisine katkı sunuyor hem bölge ve ülke ekonomisine katkı sunuyor.
Kıymetli yazlıkçı hemşerilerim bu üç ilimiz içerisinde en çok göç veren illerimiz Kars ve Ardahan’dır. Bu üç il de yaşamını sürdüren son nesil çiftçi ve hayvancılık yapan hemşerilerim zaten zoraki burada yaşamaya çalışıyorlar. Çünkü bu çiftçilik ve hayvancılık yapan hemşerilerimin adına kayıtlı ne tarla nede arsa var bunlar en az elli yüz hisseli arazi ve arsa üzerin de emanet gibi duruyorlar. Siz kıymetli yazlıkçı hemşerilerim buralara gelip ekmeyeceğiniz tarlaları bölmeyin hayatınız da en fazla üç yaz dönemi gelip içinde oturacağınız ev için hayatları bölüp bu son kalan köylüyü göçe zorlamayın. Sabahları saat dörtte uyanıp hayvanını sağan onu otlatma ya gönderen onların bakımını yapan çiftine çubuğuna giden yaylalarda geceleri eksi onlara yakın soğukta yaylada hayvanı ile birlikte kalan sizler bizler için mahsul elde eden yaylalarımızın ve köylerimizin sahibi bu insanlara ayrıca sosyal olarak kötü örnek olmayalım sabah gölgede kahvaltı akşam serin de çay keyfi bu köylünün elinin kolunun işten kopmasına sebep oluyor. Hiç de iyi bir örnek davranış değil.
Kıymetli yazlıkçı hemşerilerim ata yurdun da yaşam çok da kolay değil sizler de yaşadınız gördünüz. Köyde yaşayanın oğluna kimse kız vermiyor bura da ekonomik çöküşün yanında birde üreme çoğalma ile ilgili sorunlarımız var sizler bu köylülerimizin burada kalması için üzerinize düşeni yapın zor taleplerimizi isteklerimizi de Türkiye cumhuriyetini yönetenler den istemek ve eksikleri gidermek için de yerel yöneticilerin ve siyasilerin üzerinden çözmeye çalışalım.”
Yorumlar
Kalan Karakter: