Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Mustafa Akarslan öncülüğünde bölümün III. sınıf öğrencileri tarafından yeniden işlenen halı Sarıkamış Harekâtı ve I. Dünya Savaşı’nın sanata yansıyan boyutlarını ortaya koymakta.
Ankara Etnografya Müzesi Envanterinde bulunan ve hikâyesi Sarıkamış Harekâtı ve I. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasına uzanan bir sanat şaheseri olarak yeniden dokundu. Enver Paşa’ya hediye edilmek üzerine dokunan Bardız Kilimi’nin orta kısmında yer alan 12 dizelik şiir, Türk askerine ithaf edilmiş olup, tarihi güncele taşımak amacıyla Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından yeniden işlendi.
Bilindiği gibi Kars, Ardahan ve Batum, Osmanlı- Rus Harbi (93 Harbi-1877-1878) sonunda savaş tazminatı olarak Çarlık Rusya'sına bırakılmıştır. 40 yıllık (1878-1918) Rus esaretinden sonra, Türk ordusu 25 Nisan 1918'de Kars'ı kurtarmış ve Arpaçay'ın doğusuna geçmiş hatta Azerbaycan'a doğru ilerlemeye başlamıştır. Bu tarihlerde Nurettin Bey adlı bir yüzbaşımız Sarıkamış'ta irtibat subayı olarak bırakılmıştır.
Yüzbaşı Nurettin Bey, bölgede erzak müteahhitliğini yapan Bardızlı Hafız Mehmet Efendi'nin davetlisi olarak Bardız'ın Hamas köyündeki evine gider ve orada duvarda asılı olan yazılı ve Erzurum Çifte Minareli Medrese resimli kilimi görerek hayran kalır.
Yüzbaşı Nuri Bey, Hafız Mehmet Efendi'ye zamanın Harbiye Nazırı (Milli Savunma Bakanı) ve Başkumandan Vekili Enver Paşa'ya armağan edilmek üzere yeni bir –yazılı- kilim dokutulmasını teklif eder, isteği benimsenir. Dokunacak kilimin yazıları ve şemasını Yüzbaşı Nurettin Bey kendisi hazırlar, Hafız Mehmet Efendi'ye teslim eder. Yüzbaşının verdiği şemaya göre üzerinde 25 adet kufîyazılı cümleler ve bir şiir bulunmaktadır. Halı, Hafız Mehmet Efendi'nin o zaman 17 yaşında ve bekâr olan kızı Hafıza Zennure Hanım ve halası tarafından maharetle işlenir ve 1918'de Haziran Temmuz ve Ağustos olmak üzere 3 ay içinde tamamlanır fakat umulmadık iki olay yüzünden bu harika kilim Enver Paşa'ya gönderilemez.
Hafıza Zennure Hanım kilimin bitirilmesinden birkaç gün sonra evlendirilir.
Kilimi dokuyan bu genç kız, çeyizi içine kilimi de koyar. Hafıza Zennure Hanım kilimi, Bardız'danevlendiği Sarıkamış'ın Karakurt Nahiyesinin Karapınar Köyüne götürür ve evlerinin misafir odasında duvara asar. Kilim, ilk kez 1990’da bölgede derleme çalışmaları yapan Prof. Dr. Neriman Görgünay tarafından keşfedilir. Prof. Dr. Neriman Görgünay, Resimli-Yazılı Halı ve Kilimlerimiz adlı kitabında şu bilgileri vermektedir: “Kilim üzerindeki araştırmamı Orada yaptım tarihi belge değeri yanı sıra Üstün Kaliteye sahip bu sanat eserimizin yurt dışına götürülüp başka ellere geçmemesi yabancı müzeye gitmemesi için ben ve eşim mal sahibini ikna ettik.
Eşim Prof. Dr. Fahrettin Kırzıoğlu'nungirişimi ve Kültür Bakanlığının emri ile bu harika kilimin 12 Haziran 1991'de Ankara Etnografya Müzesi'nin envanterine aldırılması gerçekleştirilmiştir. Bugün Etnografya Müzesinde teşhirde olan bu kilimin envanter no 25132'dir.
Kilimin çok ince eğilmiş olan iplikleri bitkisel boya ile boyanmıştır üzerinde 11 çeşit renk hala parlaklığını ve canlılığını korumaktadır. Ayrıca koyunun doğal rengindeki yününden iplikler de kullanılmıştır.
Doğal kahverengi olan arış iplikleri de oldukça incedir öylesine ince ki bu duvar kiliminde altı çift arış çözgü ipliği bir santim yer kaplamaktadır.
Boyu 3.25 m olan bu kilimin ağırlığı 5.100 kg'dir. Bu da onun bir kumaş gibi ne kadar ince ipliklerle dokunduğunu göstermektedir. Dokumasında yanğışların/motiflerin sınırındaki renk değişikliğinde çok sık hemen her sırada veya 2 sırada bir kenetleme / iliştirme yapıldığından motifler arasında hiç delik ilik bulunmamaktadır. İpliğin inceliği ve sık kenetleme sayesinde nakışlar ve yazılar sanki kalemle çizilmiş gibi çok düzgün ve belirgindir. Deliksiz bu Bardız kilimi, Osmanlı saray kilimlerinin özelliklerindendir. Pazırık kurganlarından çıkan kilim parçalarında da deliksiz kilim dokuduğu anlaşılmaktadır.
Kilimi dokuyan Zennure Hanım bunlardan başka birkaç yazılı kilim daha dokumuştur. Bunlardan biri sofra ve yemek yeme ile ilgili ayetler yazılı masa örtüsü olarak yapılmış kilimdir. Diğer kilim ise 1933'te Cumhuriyetimizin 10. Yıl Dönümünde Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya armağan edilmek üzere Zennure Hanımın Nahiye Müdürü olan kaynının isteği üzerine dokunmuştur.
Adı geçen kilimde Gazi'nin veciz sözleri Latin harfleri ile işlenmiştir ve ne yazık ki bu kilim de Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya teslim edilememiştir. Kilimi, Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya teslim iletmek üzere yola çıkan kişi Sarıkamış yolunda öldürülür ve kilim çalınır, kilimin Erzurum Karayazıya kaçırıldığı öğrenilmiş ise de ele geçirilmemiştir. Şu anda kayıp olan kilimin akıbeti hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur.
Bardız Kilimi 3 bordürlüdür. İç bordürde doğal kahverengi zemin üzerine tek yapraklı sarı renkte armut sapları aynı yönde olmak üzere sıralanmıştır. Orta bordürde 8 taç yapraklı çiçek dizileri arasında üst ve altta birer yanlarında üçer adet olmak üzere 8 yerde işlenmiştir. Bordürdeki yazılardan en üstte bir şiir mısrası yanlarda altı yerde (1914-1918) deki Dünya Savaşı ve Doğu cephelerimizin olayları tarihleri de konarak yazılmıştır. En alttaki yazıda ise dokuyanın künyesi işlenmiştir.
Siyah zeminli dış bordürde yapraklı elma dalları sıralanmıştır. Bu bordürün üstünde alt tarafı düz ve üzeri basık kemerli bir çerçeve içinde kırmızı renkte bir yazı vardır. Zeminde kilimin baş tarafında mor renkli iki küçük baklava içinde “Yaşasın Türkler” yazılıdır. Yazı beyaz renktedir. Bunun altında gri renkli bir yıldız ile sarı renkte bir ay yıldız işlenmiştir.
Kilimde boydan boya uzanan canlı kırmızı renkli büyük bir basık altıgen şekil, zemini tamamen kaplamıştır. Bu altıgen dışında kalan köşeler tatlı ve lacivert renklidir. Kırmızı zeminin ortasına yerleştirilen 40 x 53 cm içten içe boyutlu ve koyu kırmızı renkli zeminli dörtgenin içinde 12 mısralı bir şiir yazılıdır. Bu dörtgenin çevresi doğal kahverengi zemin üzerine sarı ve gül kurusu çiçeklerle süslü 6.5 cm eninde bir çerçeve içine alınmıştır.
Bu dikdörtgenin alt ve üst tarafına birer 6 köşeli yıldız yerleştirilmiştir. İki eşkenar üçgenin ters yönlü olarak üst üste getirilip kesişmesi ile meydana gelmiştir. Üçgenlerin kesişmesi ile yıldızların köşelerinde küçük üçgenler, ortasında ise altıgen bir şekil oluşmuştur. Bu altıgenin zemini kilimin zemini gibi canlı kırmızı renktedir yıldız köşelerindeki küçük üçgenler gri/boz renktedir.
Yıldızların tamamı kufî yazılar ile dolguludur. Kilim üzerindeki dikdörtgen ve büyük yıldızların dışında kalan kırmızı zemin yarım santim genişliğindeki beyaz renkli verev şeritlerle küçük baklavalara ayrılmıştır. Bu şeritlerin kesişmesi ile zeminde kenarları yedişer santim olan 132 adet baklava şekli meydana gelmiştir.
Bu baklavaların içleri ile bordür arasındaki boşluklar gri renkli düzgün küçük yıldızlarla süslenmiştir.
Bunlar 205 adet olup zemindeki düzenin bozulmaması için gerektiği yerde yarım olarak zeminli köşelere, içinde kiraz, nar ve yapraklı dallar bulunan turuncu renkli birer saksı yerleştirilmiş, kalan boşluklar çiçeklerle süslenmiş, alt köşelere ayrıca birer bayrak dokunmuştur. Böylece kilimin üzerinde dört Türk Bayrağı dalgalanmaktadır.
İşte Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü III. Sınıf öğrencileri bu Bardız Kiliminin hikâyesinden yola çıkarak, kilimin en önemli kısmı olan 12 dizelik Türk askerine ithaf edilen methiyeyi halıya aktararak tarihin hatıralarını gelecek nesillere iletmek istemişlerdir. Halıda yer alan 12 dizelik şiir metni şöyledir:
“Yine çıktı asumana nam u şanı Türklerin;
Titredi düştü lerze can evine düşmanın,
Kılıcımız Oğuzidir, yetiştir murada,
Binler yaşasun sevgülü Hakan’ı Türklerin
Vatanın mübarek uzvu Kars , (Ardahan), Batum
El uzatup maderine kılmakta hücum,
Kahramanlar yolu açtı, Türkistan’a gidelüm ,
Yaşasın şeci ordu, merdaneleri Türklerin
Bugün güzel bayram içre, Âlem-i İslamiyan
Terennümde ruhlarımız, millet oldu kâm-yâb
Düşmenimiz melül cümle dostlar şadüman
Yaşasun muhterem vüzerası, vükelası Türklerin”
Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü III. Sınıf öğrencileri tarafından geçmişi hatırlamak ve hatırlatmak adına yaptıkları bu çalışma, başta kilimi dokuyan (rahmetli) Hafıza Zennure Hanıma ve kahraman ecdada bir saygı ve rahmet nişanesidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: