Köşkün, Cumhuriyet kurulduğundan beri Kars’a gelen onlarca vali, kaymakam, seçilen milletvekili ve belediye başkanları tarafından sanki ‘lanetliymiş’ gibi yok olmaktan kurtarılması için tek bir olumlu adımın atılmaması akıllara durgunluk veriyor.
Nerdeyse haftada 2 veya 3 defa yerel ve ulusal basında “Katerina Köşkü turizme kazandırılmayı bekliyor” diye haber yapılan köşke, sanki lanetliymiş gibi bir türlü dokunulmuyor. Kimilerinin ‘Katerina Köşkü veya Katherina Köşkü” dediği, aslında Rus Çarı 2. Nikola’nın 1896 yılında av köşkü olarak yaptırdığı tekparça ahşap bina, bazı duyarsız vatandaşlar tarafında tüm duvarlarına yazılar yazılarak adeta tuval olarak kullanılıyor. Kars’a gelen yerli ve yabacı ziyaretçilerin gezi programına dahil ettiği Av Köşkü, bizleri gururlandıracağına utandırıyor. Köşkü gezen tüm ziyaretçiler ve yöre halkı, ‘bu şehrin sahibi yok mu, olsaydı sahip çıkarlardı!’ diyerek dert yanıyor. Köşkü gezen tüm ziyaretçiler, tüm ahşap duvarlarına yazılar ve resimler çizen cahilleri kınıyor. Duvarlarına yazı yazanların bu saldırgan tutumuna anlam veremeyen ziyaretçiler, ‘Bu köşk başka bir ülkede olsaydı dünyaca tanınırdı’ şeklinde hayıflanıyor.
Sarıkamış’ta 1896 yılında yapılmış olan köşkün yekpare ağaçtan ve tek bir çivi bile kullanılmadan yapılmasına rağmen, yöre halkı tarafından saldırılara maruz kalmaya devam ediyor. Rus Çarı 2. Nikola’nın Av Köşkünün içerisinde bir kendini bilmezin yazdığı ‘Hayalimsin Katerina’ sözü tarihi varlıklarımıza ne kadar sahip çıktığımızı ve nasıl baktığımızı açıkça otaya koymaya yetiyor.
Yukarı Sarıkamış’ta bulunan ve 2 ayrı yapından oluşan Av Köşkü, beton kolanlar sayesinde ayakta duruyor ve peç sistemi ile bu kolonlar içerisinden sağlanan ısı ile ısıtılmış olması ile de dikkat çekiyor. Dönemin Rus yönetimi tarafından değerli misafirlerin ağırlandığı köşkün bir zamanlar hastane ve saray olarak kullanılmış. Rus Çar’ı Nikola döneminde eşi Katherina için yaptırdığı zannedilen bu köşk aslında Çar'ın verem hastası oğlu Aleksi için bir rehabilitasyon merkezi ve aynı zamanda da ailenin kışın ve yazın kullandığı av köşkü olarak yapılmıştır. Bu Köşk, Çar'ın Av Köşkü olarak bilinmektedir. Çarlık dönemine ait Türk filmlerinin çoğunun bu köşk ve çevresinde çekilmiş olduğu da biliniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: