Tarihi ve kültürel derinliğiyle bilinen Kars’ta, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde de yer alan aşıklık geleneği köylerde yaşatılıyor.
Usta-çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılan bu benzersiz sözlü edebiyat ve müzik sanatı, özellikle düğün, nişan ve özel meclislerde köy odalarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan ve Dede Korkut geleneğinin izlerini taşıyan aşıklık, Kars ve çevresinde sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir iletişim, hafıza ve tarih aktarım aracı olarak görülüyor. Köylerde toplanan halk, aşıkların sazı eşliğinde dile getirdiği deyişler, hikayeler, destanlar, koçaklamalar ve özellikle de atışmalar ile hem eğleniyor hem de toplumsal meselelere dair hiciv dolu eleştirileri dinleme fırsatı buluyor.
Kars’ın Akyaka ilçesine bağlı Demirkent köyünde Aşık Ayhan Şimşekoğlu ve Aşık Arif Gülcani, köy kahvesinde dinleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Aşıklar Lebdeğmez (Dudakdeğmez) söyleyerek, atışma örneği vererek aşıklık geleneğini icra ettiler.
Öte yandan kent merkezindeki kültür evlerinin yanı sıra, aşıklık geleneğinin en otantik ve kesintisiz yaşandığı ortamlar köy odaları. Sobanın çıtırtısı eşliğinde genç-yaşlı tüm köy halkının toplandığı bu meclisler, adeta genç aşıkların da yetiştiği birer "mektep" işlevi görüyor. Tecrübeli aşıklar, çıraklarına makamları, ayakları, hikayeleri ve adabını aktararak, kültürel mirasın geleceğe güvenle taşınmasını sağlıyor.
"Gelenek zorluklara rağmen ayakta"
Son yıllarda artan kentleşme ve modern yaşam tarzının getirdiği değişimlere rağmen Kars’ın köylerinde vatandaşlar, bu geleneğe sıkı sıkıya sahip çıkıyor. Köylüler, düğün ve özel gün davetlerinde mutlaka bir aşığa yer vererek, geleneğin maddi ve manevi olarak desteklenmesine katkıda bulunuyor. Kars’ın kadim kültürü, aşıkların dilden dile dolaşan ezgileriyle köylerde yaşamaya, sazın tınısıyla gönülleri ısıtmaya devam ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: