Kars’ta Vali Rahmi Doğan Parkı’nda bir ayaya gelen Kars Demokrasi Güçleri Platformu, Rojin Kabaiş'in ölümü ve ölümünün ardından yaşanan gelişmeleri protesto etti.
Kars Demokrasi Güçleri Platformu adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan DEM Parti Kars İl Başkanı Arzu Savaş Derman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in yaşamını yitirmesi ile ilgili sorumluluğun, ağır bir biçimde ihlal edildiğini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Arzu Savaş Derman, okuduğu açıklamada ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Devletin en temel görevinin vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak, özellikle de gençlerin eğitim aldığı kurumlarda yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olmaktır.
Rojin Kabaiş, üniversite öğrencisi olarak eğitimine devam ettiği sırada ansızın kaybolmuş, ailesinin başvurusu üzerine yürütülen arama çalışmaları sonucunda Van Gölü'nde cansız bedeni bulunmuştur.
Rojin Kabaiş'in dosyası, tıpkı benzer kadın ölümlerinde olduğu gibi 1 yıldır sürüncemede bırakılmıştır. Dosyanın sürüncemede bırakılmasına gerekçe olarak "intihar" şüphesi öne sürülmüş, bu değerlendirme soruşturmayı daraltan ve olası fail ya da faillerin korunmasına yol açan bir yaklaşım haline getirilmiştir. Bu tutum, cezasızlık politikasının bir sonucu olarak şüpheli ölüm dosyalarının etkili biçimde soruşturulmamasına ve olası faillerin yargı denetiminden uzak bir şekilde toplum içinde dolaşmaya devam etmesine neden olmaktadır. Adli Tıp Kurumu, bu coğrafyada hem devlet suçlarının örtbas edilmesinde hem de erkek faillerin aklanmasında tek resmi delil merkezi olarak işlev görmektedir. Bu durum, dosyanın bir yıldan fazla süredir sonuçlanamamasının yanı sıra, kadınların adalete erişimini de sistematik olarak engellemektedir.
Rojin'in ailesi, olayın başından beri bunun sıradan bir kayıp ve intihar vakası değil, planlı bir cinayet olduğunu ısrarla dile getirmektedir. Ancak ne yazık ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde DEM Parti'nin "Rojin Kabaiş cinayetinin aydınlatılması ve araştırma komisyonu kurulması" yönündeki önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir.
Bu ret kararı, sadece Rojin'in ailesine değil; Türkiye'deki tüm genç kadınlara, öğrencilere ve halkımıza verilmiş olumsuz bir mesaj niteliğindedir. Devletin kurumları susarken, adalet gecikirken, toplumsal vicdan yara almaktadır. Bu durum, bir hukuk devleti ilkesine, insan haklarına ve kadınların yaşam hakkını koruma yükümlülüğüne açıkça aykırıdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: