Iğdır’ın Aralık ilçesi Hasanhan köyü mevkiinde, 8 Eylül 2015’te Dilucu Sınır Kapısı’nda görevli polisleri taşıyan servis aracına PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan 13 polis anısına yaptırılan anıt, 9 Eylül 2025’te gerçekleştirilen anma töreninin ardından ortaya çıkan görüntüler nedeniyle tartışma konusu olmuştu. Tören sonrası çekilen cep telefonu görüntülerinde helva, su ve meyve suyu kaplarının alan içerisinde bırakıldığı görülmüş, bu durum kamuoyunda tepki toplamıştı.
İhlas Haber Ajansı da söz konusu görüntüleri "Şehitler İçin Yapılan Anıtta Utandıran İhmal" başlığıyla haberleştirmişti. Haber üzerine Iğdır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü, muhabir Sebahattin Yum hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunarak haberin gerçeği yansıtmadığını, tören alanında gerekli temizliğin yapıldığını ve yapılan yayınla kamuoyunun yanıltıldığını ileri sürmüştü. Şikâyette, muhabirin "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işlediği iddiasıyla adli soruşturma talep edilmişti.
Olay yerindeki izler personelden çıktı
Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Valiliğin işaret ettiği üzere Aralık Cumhuriyet Başsavcılığının "Çevrenin Kasten Kirletilmesi" suçuna ilişkin dosyası da incelendi. Olay yerinden alınan parmak izlerinden ikisinin teşhise elverişli olduğu belirlendi. Sol işaret parmak izinin törende görevli polis memuru A.E’ye, sol baş parmak izinin ise törende görevli teknisyen yardımcısı M.A’ya ait olduğu tespit edildi.
Savcılık, suçun şüpheli tarafından işlendiğine veya haberin amacı doğrultusunda alanda kasten kirlenme oluşturulduğuna dair herhangi bir somut delile ulaşılamadığını vurguladı.
"Haber sahte değil, basın özgürlüğü kapsamında"
Soruşturma dosyasında, haberin sahte görüntüler içerdiğine ilişkin bir bulguya rastlanmadığı, muhabire yöneltilen bu yönde bir isnadın da bulunmadığı ifade edildi. Savcılık değerlendirmesinde, haberin içeriği ve kullanılan başlığın kamu düzenini bozacak nitelikte olmadığı, toplumda açık, yakın ve somut bir tehlike oluşturmadığı, muhabirin halk arasında panik veya korku oluşturma kastıyla hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı belirtildi.
Kararda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde basın hürriyeti ile düşünce ve kanaat özgürlüğünün korunması gerektiği vurgulandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamalarına da atıf yapılarak, haberin şiddeti teşvik eden ya da nefret söylemi içeren bir yönünün olmadığı kaydedildi.
Kovuşturmaya yer yok
Tüm değerlendirmeler sonucunda Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı, muhabir Sebahattin Yum hakkında "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma" suçundan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Karar ile birlikte, söz konusu haberin gazetecilik faaliyeti kapsamında değerlendirildiği ve suç unsuru taşımadığı hükme bağlanmış oldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: