İzmir’de inşaat sektöründe dokuz kardeşiyle birlikte faaliyet gösteren Müslüm Mert, yaz aylarında geldiği memleketi Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Polat Köyü’nde, babası Veysel Mert ve annesi Bacıhanım Mert’in hatıralarını yaşatmak için anlamlı bir projeye imza attı.
Mert, eski taş evlerini yıkarak aynı taşlarla görkemli, villa tipi bir taş ev yaptırdı. Hiç beton kullanılmadan yapılan bu yapının her taşı geçmişin izlerini taşıyor. 65 yaşındaki Müslüm Mert, 2019 yılında tamamladığı taş evin hem dış çevresini hem de bahçesini özenle düzenledi. Evin çevresi yine taş duvarlarla çevrilip üzerlerine aydınlatma direkleri yerleştirildi. Bahçeye yaz kış dayanıklı ağaçlar ve meyve ağaçları dikildi. Üç kez biçilen yonca ile doğallık korunurken, yapıya mini bir kümes ve garaj da eklendi.
“Biz burayı asla terk etmedik, etmeyi de düşünmüyoruz” diyen Mert, köyde geçirdiği günlerin kendisi ve ailesi için paha biçilemez olduğunu ifade etti. Eşi ve torunlarıyla birlikte bu yazı da köyde geçiren Mert, “Dede yurdumuzu ayakta tutmak istiyoruz. Çocuklarımızı, torunlarımızı bu topraklara alıştırıyoruz,” dedi.
Evin yapımında herhangi bir beton kullanılmazken, tüm malzeme atalarının mirası taşlardan seçildi. Tavan ise tamamen ahşapla döşendi. Evin her köşesi nostaljiyle dolu: Rahmetli annesinden kalan 80 yıllık süt makinesi, anne ve babasının fotoğrafları ve diğer eşyalar duvarları süslüyor.
Mert, “Babam vefat etmeden önce yurdumu kaybetmeyin demişti. Biz de onun sözünü yere düşürmedik,” diyerek bu evin yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda bir hatıra merkezi olduğunu vurguladı.
30 yıllık taş ustası Ejder Mert ise evin mimari sürecine öncülük etti. Polat Köyü ve çevresinde “Ejder Usta” olarak tanınan Mert, taş işçiliğinde gösterdiği ustalıkla köylülerin takdirini topluyor. Müslüm Mert, “Ejder Usta bu işin mimarıdır. Onun emeği olmasa bu yapı bu kadar güzel olmazdı,” diyerek teşekkürlerini iletti.
Müslüm Mert’in İstanbul Mimaroba Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi torunu Emir Eymen Tanç (12), köy hayatını çok sevdiğini söyledi. 2023 yılında ilk kez geldiği köyde bu yıl yalnız başına tatil yapan Emir, “Her şey çok güzel. Ev, İstanbul’daki konforu hiç aratmıyor. Tavuğumuzun adı Paçalı. Onu civcivken almıştık. Şimdi büyüdü. Ben artık köy hayatına alıştım,” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Evin güvenliği için kamera sistemleri de kuran Mert, yılın büyük bölümünü İzmir’de geçirse de köyle bağını hiçbir zaman koparmadıklarını ifade etti. Bu evin sadece yazlık değil, bir kimlik, bir bağ ve geçmişin devamı olduğuna inandıklarını belirten Mert, “Bu evi sadece kendim için değil, çocuklarım ve torunlarım için yaptım. Gelecekte de burada yaşasınlar, bu toprağın anlamını bilsinler,” diye konuştu.
Evin içinde özel bir köşe oluşturan Müslüm Mert, annesi Bacıhanım Mert’ten kalan 80 yıllık süt makinesini de burada sergiliyor. Bu hatırayı gözü gibi saklayan Mert, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu süt makinesi annemin yadigârı. Onun elleriyle yoğurduğu, süt sağdığı, çocuklarını büyüttüğü günlerin izini taşıyor. Bu evde sadece taş yok, alın teri, dua ve sevgi var. Biz burada sadece bir ev değil, bir hafıza inşa ettik.”
Müslüm Mert, evin bir köşesinde annesi Bacıhanım Mert’ten kalan 80 yılı aşkın bir geçmişe sahip süt makinesini sergiliyor. Bu makine, sadece bir eşya değil; aynı zamanda bir yaşamın, bir annenin emeğinin ve bir çocuğun belleğinin somut hali. Mert, duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu süt makinesi annemin yadigârı. Şu anda hâlâ çalışıyor. Sesi bile çocukluğumu getiriyor aklıma. En kıymetli hatıram bu. Annem onu çalıştırırken izlerdim, o sesi duyardım. Şimdi her duyduğumda gözümün önüne o günler gelir. İzmir’de her şeyimiz var ama burası, bu köy bizim için bambaşka bir anlam taşıyor.”
Müslüm Mert’in annesi Bacıhanım ve babası Veysel Mert’in hatıralarını yaşatma isteği, yalnızca anılara tutunmak değil; geçmişle bugünü birleştiren bir değer inşası. Eski taş evlerini yıkarken, o taşları yok etmediklerini özellikle vurguluyor:
“Biz bu taşları yıktık ama yok etmedik. Babamın, annemin, dedemin, onların ebeveynlerinin sırtını dayadığı o taşları tek tek temizleyip yeniden kullandık. Bu evin her köşesinde bir hatıra, her duvarında geçmişten bir iz var. Bu taşlar bizimle yaşayacak. Anılar ömür boyu bizimle olacak.”
Yorumlar
Kalan Karakter: