Biberonla beslenen yavru köpekler 1 aylık oldu

Kars’ın Arpaçay İlçesinin Göldalı köyünde anneleri kurtlar tarafından öldürülen yeni doğmuş 8 yavru köpekten 2’si öldü, 2’si sahiplendirildi kalan 4’ü ise sağlıklı şekilde büyüyor.

Aşık Ömer Dumanoğlu eşi Sevgi ile birlikte biberonla büyüttükleri yavrulara özel bir ilgiyle bakıyor.

Bölgede ‘Zağar’ olarak bilinen ‘Fino’ cinsi 4 yavru köpek 1 aylık oldu. Ahırda özel bir bölümde yaşıyorlar. Yal ismi verilen Arpa ununun kaynatılmasıyla oluşan karışımla besleniyorlar. Biberonu bırakıp kendi kendilerine yemek yemeği de öğrendiler. Artık onların isimleri bile var; Keleş, Lagal, Yeriş ve Bala. 4 erkek yavrunun ikisi ise doğuştan kuyruksuz. 

Ömer Dumanoğlu şunları söyledi: “Yavru köpeklerin ikisini Kars’ta bir dostumuza evlatlık verdik, 2 tanesi yaşamadı, 4 tanesini de büyüttük. Artık biberon dönemi bitti. Kendi kendilerine yemeye başladılar. Bu köpeklerin annelerini kurt kapmıştı. Maşallah iyi de büyümüşler. Bunlar kangal köpekleri değil.

Fino diyoruz yani Zağar. Bundan fazla da büyümüyorlar. Çok da hareketli oluyorlar. Evimizin kedisiyle de iyi geçiniyorlar. İnsanlar insanları katlederken hayvanları yaşatmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yavrular biberonu emerken patilerini de biberona bıraktığı zaman o kadar mutlu oluyorum ki. İnsana böyle şeyler o kadar mutluluk veriyor ki inanılmaz yani. Bir hayır yapmış gibi oluyorum, bir çeşme, bir köprü yapmış Kadar insana huzur veriyor.

Şimdi şu anda ıslak ekmek yediriyorum. Yavruların ikisi de anadan doğma Kuyruksuz ikisi ise kuyruklu Kars’a evlatlık verdiğim aileye de tembih ettim ve esin söz aldım aynen bizim gibi bakacaklar. Adam kümeste tavukların içerisinde sobayı kurmuş ve sobanın yanında kalıyorlar. Gerçekten bakımlarını da iyi yapıyorlar bende yanından takip ediyorum.”

Dumanoğlu “Nasıl mutlu oluyorsunuz değil mi?” sorusu üzerine konuşmasını şöyle tamamladı: “Vallahi bunların her birine baktığım zaman yavru başı bir köprü yapmışım gibi mutlu ediyor beni. Bir hayrat yapmış gibi oluyorum.

Sonra bunların insana olan sevgisi, insanın peşine koşması, patilerini ele vermesi bambaşka bir duygu. 12 metrekare alanı bu 4 yavruya ayırdım. Bu bölüm bunlara ait. Artık kendileri yemek yiyebiliyor.

Arpa ununu suda kaynatıyoruz ona yal diyoruz. Artık bunlar ömürleri boyunca bizim arkadaşımız olacak”

 

İbrahim Yılmaz